Sevgili İsmail Cem’in TRT’ye genel müdürlük döneminden bu
günlere uzanan “kalıcı izleri” çoktur. (Üzerine ışık yağsın.)
“Türkiye’nin Eurovision yarışmalarına girmesi” ve “futbol
maçlarının TV’den naklen verilmesi” bunlardan sadece ikisi.
Eurovision elemelerine katılan Semiha Yankı’nın bir şarkısı
nesilden nesle hâlâ söyleniyor.
“Hasret bir ömür boyu, kavuşmak bir dakika...”
.....................
Almanya’yla ilişkilerde yaşanan deprem -nedense- bana bunu
hatırlattı.
Karşılıklı sertliklerle, tavır koyuşlarla “köprülerin atılması”
dakikalar hadi bilemedin saatler ve günlerin işi.
Ama...
İlişkilerin yeniden eski haline dönebilmesi için yıllar
gerekiyor.
Ve...
Bedelleri ağır oluyor. Siyasi yöneticilerin iç politikada prim
yapacağı umuduyla ya da hesaplarıyla gösterişli sert çıkışlarının
bedeli toplumlar tarafından ödeniyor.
.......................
Türkiye’nin son yıllardaki bu gibi deneyimleri oldu.
Rusya’nın savaş jetini 17 saniye hava sahamızda kaldı diye düşürmek
için karar ve uygulama sadece bir dakika.
Fakat...
Buzula dönüşen ilişkileri çözmek, ısıtmak yıllar aldı.
Hâlâ da eski düzeyin yakalandığı söylenemez.
Antalya’nın domates üreticilerine, turistik tesis sahiplerine sorun
isterseniz.
İsrail’le ilişkiler de öyle.
Hâlâ eski durum inşa edilebilmiş değil.
Antalya’daki, Ege’deki, İstanbul’daki İsrailli turistlerin
buharlaşmış olması olumsuzluğun sadece görünen yüzü.
Ama...
Buzdağının asıl büyük hacmi suyun altında kaldığı gibi, İsrail’in
Türkiye için “ciddi sorunlarda tavrı da önemlidir.”
Başta Amerika olmak üzere Batı’daki sorunlarımızda Ankara “İsrail
üzerinden dünyadaki güçlü Yahudi lobilerini araya sokardı.”
Artık böyle bir “omuz omuza” dayanışma yok.
Ayrıca...
İran ile kendisi arasına PKK/PYD unsurlarının bir tampon bölge
oluşturma projesi görülebilmeli.
Türkiye’yle İsrail ilişkileri karşılıklı güvene dayanırken,
Suriye’nin kuzeyinde “Kürt kuşağı” akıllardan bile geçmiyordu.
.......................