Türkiye Cumhuriyeti ilk “beka (kalıcılık)” mücadelesini II. Dünya Savaşı’nda vermiş, başarılı olmuştu.
İnönü’nün damadı Metin Toker o süreci şöyle anlatır:
Cumhur başkanı (Milli Şef) İsmet Paşa Bursa’da yataktaydı. (Dönemin söylemiyle Atatürk “Ebedi Şef”ti, İnönü ise “Milli Şef...”)
Ağır grip geçirmekteydi.
Müjde geldi.
Meriç’e kadar gelmiş olan Alman kuvvetleri, kuzeye dönüş yapmıştı. Bu “yukarıya doğru ilerleyeceğinin” işaretiydi.
Ak saçlı İsmet Paşa doğrulmuş, sevinçten yatakta birkaç kez sıçramış.
“Yaşasın” diye bağırmış.
***
Abartı değil.
Meslekteki hocam Metin Bey’e bunu bir konuşmamızda teyit ettirmiştim.
Çünkü koca Milli Şef İsmet Paşa’nın yatakta birkaç kez sıçrayarak “Yaşasın” diye bağırmasına aklım yatmamıştı.
Ancak...
Metin Bey “Evet, aynen öyle yapmış” diye doğrulamıştı.
Nedenini de şöyle açıklamıştı:
Hitler’in orduları, Balkanlar’dan sınırımıza doğru ilerliyor.
Türkiye bütün baskılara rağmen “tarafsızlık” politikasını sürdürmekte.
Yani...
Ne ABD, İngiltere, Rusya blokunda yer alıyor, ne de Nazi Almanya’sının yanında...
Almanya’ya karşı dayanabileceği bir başka güç yok arkasında.
Nazi kuvvetlerinin sınırı aşıp Türkiye’ye gireceği tahmin edilmekte.
Böylece İsmet Paşa’nın “dantela gibi ördüğü savaşın dışında kalmak” politikası, panzerler altında çiğnenecek.