17 Nisan için kafalarda şimdiden soru işaretleri çizilmeye
başladı.
“Erken seçim yapılacak mı?”
“CHP’de genel başkanlık sorunu tartışmaya açılacak mı?”
“MHP’de sular yeniden kaynamaya başlar mı?”
“Nasıl bir Cumhurbaşkanı Erdoğan profili çizilecek?”
.....................
Sonuncudan başlayayım...
“EVET” de “HAYIR” da çıksa siyaset çerçevesi içindeki Erdoğan
görüntüsünde -pek belirgin- bir fark olmaz.
Düşünün...
“HAYIR” çıksa, Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önceki
cumhurbaşkanlarının çizgilerine çekilir mi?
Bunu kimse beklemiyor.
“EVET” çıkarsa, “fiili” olarak şimdiye kadar kullandığı ve 17
Nisan’dan itibaren de kullanacağı yetkiler artık tartışma konusu
olmaktan çıkar.
Hatta...
Daha da “irtifa” kazanır.
2019 Başkanlık ve Millet Meclisi seçimlerine uzanan süreçte 2 bin
dolaylarında öngörülen yasal değişiklikler için Meclis yoğun bir
çalışmaya girer.
Recep Tayyip Erdoğan da hükümetin tüm yetkilerinin
cumhurbaşkanlığına geçecek olması nedeniyle bu yeni sistemin
siyaset mimarisini oluşturacak tasarımlara odaklanır.
....................
Üçüncü soruya geçelim...
MHP’de kazanın kaynaması “HAYIR” çıkarsa sürpriz değil. Isınma,
kaynama noktasını aşan sarsıntılar yapan bir enerjiye
dönüşebilir.
“EVET” çıkarsa, MHP’den kopanların yeni bir parti kurmaları
mümkün.
Belki...
2019 seçimlerinde MHP oylarından kazanımlar düşünülerek CHP’yle bir
seçim anlaşması da “sürpriz” olmaz.
“Yeni parti”den çok, CHP’den belirli sayıda kontenjan ayrılması,
seçilen eski MHP’lilerin, daha sonra ayrılarak özgün bir antite
oluşturmaları...