Güneri Civaoğlu Milliyet Gazetesi

AB’de ters rüzgârlar

İngiltere Başbakanı David Cameron “talihsiz” bir konuşma yaptı: “Bu hızla Türkiye -belki- 3 bin yılında AB üyesi olabilir.” ........................ Türkiye 50 yılı aşkın süredir AB’nin...

24 Mayıs 2016 | 639 okunma

İngiltere Başbakanı David Cameron “talihsiz” bir konuşma yaptı:
“Bu hızla Türkiye -belki- 3 bin yılında AB üyesi olabilir.”
........................
Türkiye 50 yılı aşkın süredir AB’nin “bekleme odasında.”

Ama...
Görüşmeler sürüyor.
İngiltere “AB’de kalmak ya da ayrılmak” tartışmalarını her ne kadar yapmaktaysa da halen Birliğin üyesi.
O nedenle bu sözleri en azından ülkesinin üye olduğu AB’ye saygısızlık.
Çünkü...
Kendi devletinin de iradesini yansıtan görüşmeleri “yok hükmünde” saymış oluyor.
Türkiye’ye “alaycı” ifadesiyle ayıp ediyor.
Yaptığı şey en azından nezaketsizliktir.
Oysa...
AK Parti iktidarının ilk yıllarında Brüksel’de “tam üyelik müzakerelerinin başlaması” kararı açıklandığında İngiltere en yapıcı ülkelerden biriydi.
Hatta...
Kararın açıklanması öngörülen saati aştığı için içeride bu durum tartışma konusu olmuştu.
Çözüm formülünü dönemin İngiltere dışişleri bakanı üretmişti:
“Londra saat ayarı, Brüksel’den bir saat geri.
O halde bütün dünyanın saat ayarı referansı olarak Londra’yı esas alabiliriz.
Böylece ‘dead line (öngörülen son saat)’ aşılmamış olur.”
Bu formül ile Türkiye artık tam üyelik görüşmelerine başlayabilecekti.
Açıklamayı, salonda en ön sırada (İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile yan yana) izliyorduk.
“İngiltere, Türkiye’yi kazanan bir diplomasi ustalığına imza attı” diye konuşmuştuk aramızda.
.........................
Bakın o noktadan nerelere kaymış İngiltere’nin Türkiye’ye bakışı.
.........................
Sadece İngiltere Başbakanı Cameron değil...
Aradan 24 saat bile geçmeden bu kez Avrupa Birliği Başkanı Martin Schulz “olumsuzladı” Türkiye’yi.
“Türkiye’de AB’nin değerlerinin paylaşılmadığını” söyledi.
Özellikle “demokrasi ve ifade özgürlüğünün, medya grubunun” altını çizdi.
Bu ikinci “tavır” da AB’den Türkiye’ye “karşı rüzgârların estiğine” işarettir.
Gerçi “İki kişinin olumsuz sözleri AB’yi bağlamaz” diye düşünenler olabilir ama AB üyesi ülkelerin halkları böyle söylemlerin etkisi altına girer.
Cameron da, Schulz da kamuoylarını oluşturacak “kanaat önderleri”dir.
AB halkları tabanda böyle “Türkiye karşıtı” şartlanırsa, diğer ülkelerin liderleri, kanaat önderleri, medyası da toplumlarının nabız atışlarına göre kendilerine “tavır ayarı” yaparlar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kamala’nın Alpha Kappa Alpha kardeşleri... 27 Temmuz 2024 | 156 Okunma Macron ve Biden farkı... 09 Temmuz 2024 | 1.476 Okunma Futbol nadiren futboldur 07 Temmuz 2024 | 1.296 Okunma Nazım, Atatürk ve Bozkurt... 05 Temmuz 2024 | 1.263 Okunma Fransa aşırı sağında gizemli aşk 02 Temmuz 2024 | 222 Okunma