Gerçi... Siyasetin “meseleyi, mesele haline gelmeden çözmektir”
diye bir altın kural vardır ama Türkiye’nin sınırlarından girişi
yasaklanmıştır sanki.
Evet...
Uzmanlık alanlarımızdan biri de “hiç yoktan sorun” yaratmak.
Şu son “yargı yılının açılış tören yeri” polemiğini, Türkiye işte
böyle kucağında buluverdi.
......................
Bazı kaynaklardan dinlediğime göre olay şöyle başlamış ve
gelişmiş:
Hatırlayalım...
TBB (Türkiye Barolar Birliği) Başkanı Metin Feyzioğlu beraberinde
70 kadar Baro Başkan ve üyeleriyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a ziyarette bulundu.
Amaç...
“15 Temmuz milli birlik ve beraberlik ruhunun gereği TBB’nin
desteğini göstermekti.”
Ayrıca...
Dünya Barolarının ABD toplantısına gidecek olan Metin Feyzioğlu
“Türkiye’nin omuz omuza darbe kalkışmasını nasıl yendiğini”
anlatacağını, “Türkiye demokrasisine destek isteyeceğini”
söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “duyduklarından memnuniyetini” dile
getirdi.
Erdoğan ile Feyzioğlu arasındaki buzların çözüldüğü
hissediliyordu.
Bu gibi protokol ziyaretlerinde heyetin başkanları konuşurlar.
Heyettekiler hal diliyle “başkana desteklerini” gösterirler.
Bu ziyarette “tam da öyle oldu” denemez.
Sonraki gelişme, bugünkü sorunun -adeta- yaratmıştır.
Şöyle ki:
.......................
Barolardan birinin başkanı Erdoğan’a hitaben “Sayın Cumhurbaşkanım
artık yargı yılı açılış törenlerinde de ayrı gayrı olmamalı, ayrı
ayrı açılış törenleri yapmayalım, eskiden olduğu gibi hem yargının
hem avukatların temsil edildiği ortak açılış töreni geleneğini
sürdürelim.
15 Temmuz ruhunun bir gereği de budur” der.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a dönerek “tabii
öyle olmalı” söylemiyle yeşil ışığı yakar.
Ve sorar:
“Nerede yapılacak tören?”
Bozdağ bir özel sektör otelin adını verir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “neden otelde olsun. Külliye de konferans
salonu var” der.
“Otelin de bunu mesele yapmamasını” söyler. (Yani öyle zarar ziyan
falan istemesin anlamında herhalde)
Konu orada kapanır.
Zaten yargı yılının adı geçen otel salonunda yapılacağını belirten
davetiyeler çoktan basılmış ve ilgililere gönderilmiştir
bile...
......................
Bunları dinlediğim sıra da “Barolar Birliği - Adalet Bakanlığı” ve
“CHP-Adalet Bakanlığı” arasında diyalog kanalları açılmıştı.
“Yargı yılı açılış yerinin değiştirilmemesi” gereği için
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde girişimlerde bulunması
istenmişti.
CHP gerekçeleri “kaçak saray, sarayın inşaat maliyetleri” gibi
“kuvvetler ayrılığı, yargının bağımsızlığı” temel ilkesinin yanına
konulamayacak nedenlerle dağınık hale getirdi.
Oysa...
“İyi niyetli” denebilecek diyaloglar sürerken bir beklenti “CHP’nin
daha net ve sonuç alıcı” tavrı “olumlu” çizgide koymasıydı.