15 Temmuz “FETÖ darbe kalkışımının” merkezi Akıncı Üssü’nden adını alan “Akıncı davası” başladı.
Bu üs yüzyıllardır “Mürted” diye anılan bölgededir.
Yıldırım Beyazıd’a karşı 1402 yılında ihanetin yaşandığı Ankara yakınındaki o yöre, “ihanetle” örtüşen “Mürted” diye anılır.
Yani...
Tarihin aynı yörede ikinci kez “tekerrür ettiği (tekrarlandığı)” topraklar.
Zaten...
İlk adı “Mürted Üssü” iken bu kökleri yüzyıllarca derine uzanan “lanet damgası” nedeniyledir ki değiştirilmiş, “Akıncı Üssü” olmuştur.
....................
Bu üsse henüz “Mürted” diye anıldığı yıllarda ilk Türk yapımı F-16’nın uçuş gösterisi nedeniyle gitmiştim.
Gösterilere bir grup gazeteci davetliydik.
Türkiye’nin -o dönem için en ilerisi olan- F-16’ları ürettiği için gururluyduk.
Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” söylemi yüreğimde yankılanıyordu.
Yerden aldığı komutlarla F-16 pilotunun -yerden uçaksavar ateşinden etkilenmemek için- havadan aynı anda hem kendi etrafında dönerek hem de aşağıda gerili bir çarşafa yandan kavis çizerek tam isabetle atış yapmasını hararetle alkışlamıştık.
Bu arada pilotun o dalışı yaparken “G çekmesini (kanın beyne hücumunu önlemek için derin nefes alıp karnına doğru itme hareketi)” de yerdeki aygıtlardan dinliyorduk.
Müthişti.
Yaşadıklarımız “göğüs kabartıcıydı.”
Orada...
“Uçucu komutan” olmanın önemini de anlatmışlardı.
Yaşını başını almış koskoca Org. Hava Kuvvetleri komutanları tıpkı bir pilot üsteğmen gibi savaş jetine atlayıp kendilerini “güncel” tutabilmek üzere uçuşlar yaparmış.