Türkiye-Almanya fay hattı “negatif enerji” birikimiyle “kırılma”
alarmı veriyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in açıklaması bunun
kanıtı:
“Türkiye’yle ilişkilerimiz böyle devam edemez.
Konuyu AB’ye de götürebiliriz.
Aslında ilişkilerimizi iyileştirmek istiyoruz ama tango iki kişiyle
yapılır.”
Bakan Gabriel’in “Türkiye’deki Alman sermayesinin yatırımlarına”
gönderme yapması da düşündürücü.
Bu söylem, üslubu ve özüyle “tehdit” kokuyor.
Bir yandan “Türkiye’nin AB ile görüşmelerinin dondurulması”, öte
yandan “Alman sermayesinin, Türkiye’de kendini güvende
hissetmeyerek çekilebileceği” imaları hatta imadan öte bir tehdidin
ucundan gösterilmesi çok tatsız olasılıkların işaretleri.
......................
Bu netameli noktaya nasıl gelindi?
Türkiye tarafından bakılırsa referandum öncesi bakanlarımızın
Almanya’da seçmenle toplantılar yapılmasının engellenmesi...
Ardından...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’ya gidişi sırasında
“vatandaşlarla toplantısına izin verilmeyeceği” yolundaki
açıklamalar gerilimin -görünürdeki- ilk adımlarıydı. (Her iki tavır
da kaba ve demokrasi açısından yanlıştı.)
Ama...
Dahası...
15 Temmuz darbe kalkışımını yapan FETÖ’nün subayları, yargı
mensupları Almanya’ya sığınmışlardı.
Ankara’nın bütün taleplerine karşın, Türkiye’ye verilmeyişleri,
melaneti oradan da sürdürmeleri ilişkileri zaten zehirlemişti.
Ayrıca...
PKK’nın Avrupa ayağı da Almanya merkezli.
......................