9’uncu Cumhur-başkanı Süleyman Demirel’i bugün toprağa
veriyoruz.
Anılar dizisinin sonuncusu...
12 Eylül sonrası...
Demirel Hamzakoy’daki zorunlu ikametten dönmüş, ilk kez
İstanbul’da.
Tekne sahibi dostları onu denizde ağırlıyor.
Ben de eşimle birlikte onun bulunduğu teknedeyim.
Büyükada’nın yanındaki meskun olmayan küçük bir ada vardır.
Orada sığ sularda denize girdi.
Akşamüstü çay içerken sohbet faslı...
Söz alan herkes darbelere saydırıyor.
Ve elbette 12 Eylül’e...
Demirel de dinliyor.
Zaman zaman kısa yorumlar yapıyor.
Eteklerdeki taşlar döküldükten sonra Demirel her zamanki hayatı
mizaha alan konuşmalardan birini yaptı:
İhtilal akşamı daha telefonlarımız kesilmeden vatandaş arıyor,
içini döküyordu.
Nuri Bayar’a da bir Karadenizli işadamı telefonu açmış.
Başlamış 12 Eylül’e saydırmaya.
Nuri Bayar’ın bu işittikleri, alev alev yanan içini yelpazeliyor,
serinletiyormuş.
O da verip veriştiriyormuş.
İşadamı sonunda “İyi hoş da bu size yapılan kaçıncı darbe” deyip bu
kez de “Hay sizin....” diye cümleyi tamamlamış.