BEYOĞLU... Fransız Sarayı... Bahçe içindeki bu “küçük saray” 1839’da yapıldı ama 400 yıl öncesinden itibaren onun yerinde başka bina vardı.
Görkemli salonlarında, cuma gecesi “Amour Lab (Aşk Laboratuvarı)”
adıyla geride kalan “Sevgililer Günü” için bir davet
düzenlendi.
Fransa Başkonsolosu Bertrand Buchwalter gecenin açılış konuşmasını Fransızca sürdürürken sürpriz yaptı Türkçeye geçti:
“Nâzım Hikmet’in dediği gibi...
En güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz henüz söylememiş olduğum sözdür...”
Bir alkış koptu.
O mısraların daha öncesi şöyledir:
“En güzel deniz henüz gidilmemiş olandır.
En güzel çocuk henüz büyümedi.”
Yürekleri ısıtır Nâzım...
GÜZEL ANNENİN GÜZEL KIZI..........
BAŞKONSOLOS Bertrand Buchwal-ter’la ilerleyen saatlerde sohbet ettik. Türkçeye nüanslarıyla konuşacak kadar hakim. Türkiye’ye bu beşinci gelişiymiş. Fakat dilimizi böylesine paylaşmasının bir diğer nedeni de eşinin Türk olması