Televizyon haberlerinde her gün Türk savaş jetlerinin DAEŞ’e,
Kuzey Irak’taki PKK’lıların bomba yağdırdıklarını izliyoruz.
“Şu kadar hedef tahrip edildi...”
“Şu kadar DAEŞ’li, PKK’lı öldürüldü...”
Pilotlarımızın başarılarını alkışlıyor Türk milleti.
Bu yayınlar DAEŞ’in ve PKK’nın aldığı canlar nedeniyle yanan
yüreklerimizi serinletiyor.
O haberlerin bir diğer amacı da kamuoyuna ve sınırlarımızın ötesine
mesajdır.
“Türk Hava Kuvvetleri, içeride ve dışarıda verilen görevleri
başarıyla yerine getirecek güçtedir.”
Mesajlara gerçekten ihtiyaç var. 15 Temmuz’dan sonra TSK’daki
Jandarma, Kara, Hava ve Deniz kuvvetlerinden binlerce FETÖ’cü
subayın, astsubayın tutuklanması, meslekten çıkarılması üzerine
olumsuz yorumlar yapılıyordu.
“Hava Kuvvetleri’nde pilot sayısının uçak sayısından daha az
olduğu” gibi yıpratıcı yorumlar...
Gerçekten...
Kendi Meclis’ini, kurumlarını, insanlarını bombalayan hainlerin
sayısı yüksek.
***
Ama...
Bunu bir “eksiklik” değil “arınma” olarak da görmek gerekir.
Türk Hava Kuvvetleri’nin (THK) savaş gücü, bu arınmadan sonra
artmıştır.
Laik Türkiye Cumhuriyeti’ne ve TSK’nın geleneklerine yürekten
bağlı, Atatürkçü -siyasete bulaşmamış- pilot subaylarımız,
üzerlerinde hiçbir kuşku gölgesi olmadan başarıya odaklı olarak
görevdedirler.
.....................
Sayılara gelince.
Ergenekon ve diğer kumpaslar nedeniyle Türk Hava Kuvvetleri’nden
ayrılmak zorunda bırakılmış 900 civarında pilot subay göreve dönmek
için başvurdu.
Bunların 100’ü intibak ve güncelleme için uçuş saatlerini
tamamladı.
Türk Hava Yolları’ndan da eski pilot subay olan 50 katılım
sağlandı.
Ayrıca...
THY ile TSK arasında bir protokol imzalandı.
İhtiyaç halinde eski subay olan pilotlardan THK’ya takviye
alınacak.
Yani...
Artık savaş jetlerinde “pilot eksikliği” sorunu aşılmış
bulunuyor.
.......................
Aslan yaralandığında “kan kokusu alan çakallar hareketlenir.”
Yunanistan’ın Ege’de sahipsiz 16 kayalığa ve “kıymeti harbiyyesi”
olmayan avuç içi kadar adalara el koyması bu açıdan da
görülmeli.
Zamanlama manidar.
15 Temmuz sonrasındaki süreci Yunanistan “fırsat” olarak
değerlendirdi.
Bodrum’un karşısındaki Kos Adası’na yığınak, el konulan adacıklara
bayrak dikmek ve bunlardan bazılarına helikopter pisti yapmak küçük
çapta bir “meydan okumadır.”
Yunanistan’ın bu gövde gösterilerine Ankara, “diplomasi diliyle”
uyarıda bulundu.