ABD Dışişleri Bakanı’nın Türkiye programı sonrasında, medyaya
konuşması “bla bla...”
Fransızca “boş laf” anlamında kullanılan bu “argo” deyim küresel
olarak da yaygın kullanılır.
Esasa girmeden laf dolaştıran diplomatik söylemler için de “bla
bla” denir.
....................
Ancak...
Kapalı kapıların ardında “bla bla” çok da fazla geçerli
değildir.
Bakan Tillerson’ın da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na ABD’nin Suriye planlarından satır
başlarını yansıttığı söylenebilir.
Amaç...
“Türkiye’yi kırmadan, Türkiye’yle ilişkileri koruyarak YPG’den
vazgeçmemek.
Rakka’yı DAEŞ’in elinden YPG ile kurtarmayı bir şekilde Türkiye’nin
gönlünü alarak başarmak...”
....................
Nasıl?
ABD kaynaklarında bunun bazı işaretleri verilmekte.
Örneğin...
YPG’nin silahlandırılmasını “şartlara” bağlamak.
Şartlardan biri “YPG’ye verilen silahların, Rakka DAEŞ’ten
temizlendikten sonra ABD’ye geri verilmesi...”
Bu, Türkiye’nin “O silahlar Rakka’dan sonra PKK’ya verilebilir ve
Türkiye’ye karşı bu bölücü terör örgütü tarafından kullanılabilir”
itirazını karşılamaya dönük bir argüman.
Fakat...
Kontrolü çok zor hatta -neredeyse- imkânsız.
Savaşta kullanılan silahların bir kısmının “telef” olduğu
gerekçesiyle YPG bunları kendinde tutabilir, PKK’ya
geçirebilir.
ABD bunun için “ağır silahların” kendisine geri verilmesi “şartını”
vurgulayarak “Bunlar kolayca kontrol edilebilir” diyor.
Bir diğer şart YPG’den “taahhüt alınması.”
YPG’nin ABD’ye “ağır silahları geri vermenin” yanı sıra, “diğer
silahları da hiçbir şekilde PKK’ya geçirmeyeceğini” taahhüt
etmesi.
Bu belgenin de Türkiye’ye gösterilmesi.
.....................
Türkiye’ye uzatılan başka çiçekler de var.