Hafta sonu kitabım “ANA-YASALCILIK VE DEMOKRASİ” oldu. (*)
“Yeni Anayasa, dokunulmaz-lıklar” gibi güncel tartışmalara bu
kitaptan alıntılarla yaklaşalım.
Göreceğiz ki işler göründüğü kadar kolay değil.
Kutsal bildiğimiz “Anayasa” ve “demokrasi” kavramları bile bir
araya geldiklerinde neler oluyor neler...
CNN’den Nevşin Mengü’den alıntı yaparak “hadi başlayalım.”
......................
l “Anayasal Demokrasi” söyleminin bu iki kelimesi arasında çatışma
olabilir mi?
Hukukçuların bir bölümü “evet” diyor.
Çünkü...
“Demokrasinin” özü, çoğunluk yönetimi... “Anayasalcılığın” amacı
ise “çoğunluk iktidarını sınırlandırmak.”
Stephen Holmes, bu ikisi arasındaki çatışmayı şöyle anlatıyor:
“Çatışma, Anayasalcılığı ayak bağı gibi gören demokratlarla
demokrasiyi tehdit gibi gören Anayasalcılar arasındadır.”
Birinciler “demokrasinin, Anayasal deli gömleği giydirilmesiyle
felce uğrayacağını” düşünürler.
İkinciler ise demokrasi selinin, Anayasa barajını yıkacağından
kaygılıdırlar.
l Biraz daha açayım...
Walter Murphy’ye göre aradaki “demokratlar için siyasal katılma
hakkı en temel haktır; çünkü o bütün diğer hakların koruyucusudur.”
(Sandıktan çıkan halkın iradesi kesin ve mutlaktır,
sınırlandırılamaz.G.C)