Darbe kalkışımına lanet. Darbe kalkışımı kadar “kaygı verici
olan” bunu yapanların kimlikleri.
Ne de çok sırttan hançerleyen “Brütüs” varmış!
.......................
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başyaveri “darbeci”
suçlamasıyla gözaltında!
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı da öyle!
Türkiye’nin birinci adamını korumakla görevli iki üst düzey kurmay
subay, onu devirmek tezgâhının içinde nasıl olabilir?
Dahası...
En üst düzeyde duyarlı iki göreve o iki subay en titiz
araştırmalar, TSK istihbaratı ve MİT incelemelerinden geçerek
atanmış olmalılar.
Ve bütün dünyada o görevlerde olanlar başka bir gizli servisin de
gözlemi, dinlemesi altında tutulurlar.
Bizde farklı mı?
Başyaver ve Muhafız Alayı Komutanı gerçekten darbeci örgütün
içindeyseler, Cumhurbaşkanı ve Anayasal Başkomutan böyle korunuyor
idiyse “Türkiye’m eyvah...”
.........................
Bir vahim “Türkiye’m eyvah” dramı daha...
Genelkurmay Başkanı
Org. Hulusi Akar’ın makam odası en yakın ve güvenliğinden de
sorumlu olanlar tarafından basılmış.
Stratejik Dönüşüm Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, Akar’ın
başına silah dayayıp, “darbe bildirisini okumasını” istemiş.
Akar, boyun eğecek adam değildir.
Kesin bir dille isteği geri çeviriyor.
Bu kez bazı emir subayları boynuna kemer geçirip sıkmışlar.
Ellerini ve gözlerini bağlamışlar.
Eski adı “Mürtet” olan Akıncı Hava Üssü’ne götürmüşler.
Hulusi Paşa’nın bazı korumaları da bu fiziki müdahalenin
içindeymişler.
Türkiye’nin güvenliğinde bir numara olan bu değerli, çalışkan,
dürüst komutanın çevresi nasıl böyle bir ihanet ittifakıyla
kuşatılmış olabilir?