30 Ağustos büyük zaferi kutlu olsun.
Ülkemizi işgal ordularından, donanmalarından kurtaran, Başkomutan
Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına yürekten sevgi, saygı ve
şükranlarımızı sunuyorum.
Şehitlerimize rahmet diliyor, gazilerimizi sevgi ve saygıyla
anıyorum.
Bir Mustafa Kemal çıkmasaydı Türkiye Cumhuriyeti topraklarımız
İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan’a ait parçalara
bölünmekten, Anadolu’nun yarısının Ermenistan’a katılmasından gene
de kurtarılabilir miydi?
En doğrusu, ünlü İngiliz politikacısı Churchill’in “Her yüzyıl bir
deha gelir, bu yüzyılın da dâhisi Mustafa Kemal’di” söylemini
hatırlamak.
Churchill, “Türkiye’nin büyük şansını”, İngiltere ve müttefiki
devletlerin “büyük talihsizliğini” vurgulamıştır.
Onun “Bağımsızlık benim karakterimdir” söylemi “Türkiye’nin DNA’sı”
olmuştur.
Bugün de Türkiye’miz “DNA’sının” öz gücüyle dışa karşı
“bağımsızlık” savaşı içindedir.
Yolumuz ve bahtımız açık olsun.
....................
Başta yapılan bir hata, sürecin sonuna kadar etkili olur.
Osmanlı’yı çökerten son hata “Birinci Dünya Savaşı’na Almanya’nın
müttefiki olarak girmekti.”
Aslında...
Yönetimde olan İttihat Terakki darbe iktidarının siyaset acemiliği,
telaşı ve öngörü yoksunluğu olmasaydı Osmanlı daha bir süre savaşta
tarafsız kalmayı başarabilirdi.
Falih Rıfkı Atay “ÇANKAYA” -Atatürk’ün yaşamını ve onunla yaptığı
söyleşileri anlattığı- kitabında bu izlenimlerini vurgular.
Hatta...
“İkinci Dünya Savaşı’na girmeyerek, bloklar arasında tarafsız
konumunu sürdürerek Türkiye’yi felakete sürüklememek başarısını
göstermiş bulunan” İsmet Paşa’yı referans gösterir ve “Osmanlı’nın
Birinci Dünya Savaşı’na girmemek ve tarafsız kalmak şartları çok
daha müsaitti” mesajını verir.