IŞİD, o günlerde Kobani’yi düşürmek üzereydi.
Güneydoğu karışmıştı.
HDP de hareketlenmenin önündeydi.
Yaşananları daha sonra devleti yönetenlerin güçlü bir isminden dinledim.
Şöyle demişti:
Durumu değerlendirdik.
Bu bir “kalkışımdı...”
HDP’lilere kesin tavır koyduk:
“Böyle devam ederse sıkıyönetim ilan ederiz. Geçer gider bitiririz, ateşi söndürürüz.
Ama...
Bunu istemeyiz.
İşler o noktaya gelmeden çözülmeli.”
Bu “açık tavır” mı etkili oldu?
Yoksa...
Abdullah Öcalan’dan geldiği iddia edilen “noktayı koyun” mesajı mı?
Ya da...
“Kuzey Irak peşmergelerinin yardım için Türkiye üzerinden Kobani’ye geçmeleri mi?”
Belki hepsi...
Kobani düşmedi.
Güneydoğu’da ciddi bir “kalkışım manzaraları”yoğunluğunu yitirdi.
Söndü.