İsmet Paşa’nın bir sözü vardır:
“Büyük devletle dostluk ayıyla yatağa girmek gibidir.”
Yani...
Severken bile attığı pençe yaralar.
........................
Türkiye son yıllarda Irak’taki, son aylarda ise Suriye’deki
varlığıyla Türkiye’ye bu “pençe sendromunu” yaşatıyor.
Özellikle PKK’nın uzantısı olan PYD’ye desteği...
IŞİD’e karşı savaşta PYD’yle birlikte savaşan PKK’lılara
övgüleri...
Şimdi de Suriye’ye uçakları, sofistike silah sistemleri, özel
eğitimli askerleriyle yerleşen Rusya yatağın diğer ucunda.
İki gün üst üste Türkiye hava sahasına giren ve Türk jetlerine
sanal kilitleme yapan Rus jetleri pençe göstermekte.
Aslında Türkiye - Rusya ilişkileri uzun süredir ılıman
ikilimde.
“Akılcı” bir analizle “ne Rusya Türkiye’den vazgeçebilir, ne de
Türkiye” sonucuna varılır.
İki ülke arasında özellikle enerji kanalları “göbek bağı”
gibidir.
........................
Buna rağmen kopma olur mu?
Şu aşamada böyle bir olasılık çok da kuvvetli değil.
Birinin milliyeti belli olmamakla beraber Rus yapımı iki savaş
jetinin Türkiye hava sahasına girmeleri... Bizim F16’lara sanal
kilitleme yapmaları... Hemde öyle birkaç saniyelik arizi giriş
çıkış değil 4 dakika gibi uzun süre kalmaları ne anlama
geliyor?