CUMHUR-BAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD Başkanı Trump’la görüşmesi “başarılı mı, başarısız mı?”
Tartışılmakta...
Şöyle bir yönteme başvuralım.
Uluslararası reyting kuruluşları, ülkelerin ekonomileri değerlendirirken şu 3 nottan birini açıklar:
“Eksi
Durağan
Artı... “ (Eksi ve artıların yanına alt derecelendirme olarak A, B gibi harfler eklendiği gibi, birkaç artı ve eksi de konur ama esas olan bu 3 nottur.)
Biz de öyle yapalım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beyaz Saray’dan çıkışı sonrasındaki durum, girişi ve öncesindeki ABD-Türkiye ilişkilerini geriye mi götürmüştür?
Hayır.
Yani...
Not:
“Eksi” değil.
Peki...
Beyaz Saray’a girişi öncesiyle çıkışı sonrası “Değişen hiçbir şey olmadı” denebilir mi?
Hayır.
O halde not “durağan” da olamaz.
Sonuç...
Türkiye-ABD ilişkilerinde “somut” kazanımlar yoksa bile en azından “haftalardır yükselişte olan gerilim” düşmüştür. Taraflar arasında daha sıkı diyalog, işbirliğinde yeni adımlar, “Türkiye’ye askeri donanımların verilmesi” gibi olumlu açılımlar konuşulmuştur. Buharlı cama parmakla yazılmışçasına “uçucu olmamasını” dilediğimiz sözel güvenceler alınmıştır.
Not:
“Artı...”
“2 - 3 artı A ya da AA” değilse de “pozitif...”
...................
Bu “olumlu” notu gölgeleyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD seyahati öncesi “Trump’la görüşmemiz virgül değil nokta mesabesinde olacaktır. Bir milat oluşacaktır” gibi bir söylemle beklentiyi yükseltmesidir.
Yoksa...