24 Ocak nasıl bir gün ki Türkiye’nin 3 değerli evladını aldı ve
-ustam Metin Toker’in söylemiyle- “görünmezler gezegenine”
götürdü.
Art arda...
Uğur Mumcu, Gaffar Okkan, İsmail Cem’i kaybettik.
Üzerlerine ışık yağsın.
İlk ikisi “suikastlarla” yaşamlarını yitirdi.
Cem ise “kahırdan...”
....................
Cem’i kahreden ve bağışıklık sistemini çökerterek kanser illetine
yenik düşüren siyasettir.
Bugüne kadar uzanan bir kilometre taşıdır.
Anlatayım...
....................
AK Parti’yi tek başına iktidara taşıyan 2002 seçimleri öncesindeki
hükümetin başında Bülent Ecevit vardı.
Kemal Derviş Amerika’dan getirilmişti. Ekonomiden sorumlu Başbakan
Yardımcısı’ydı.
İsmail Cem ise Dışişleri Bakanı...
***
ABD Başkanı o sıralarda Saddam’ın diktası altındaki Irak’a askeri
müdahaleye hazırlanıyordu.
Bu kez Başkan (oğul Bush) birinci Irak müdahalesinde (baba) Bush
gibi Körfez’den değil, Irak’a Türkiye üzerinden yani Kuzey’den
girmek istiyordu.
O nedenle...
Washington’dan Türkiye için “övgüler” dillendirilmekteydi.
- “Türkiye büyük dost.”
- “Ne NATO’ya, ne başka bir desteğe ihtiyacımız var. Sadece
Türkiye’nin bize Güneydoğu sınırını açması yeter.”
Sürekli nabız tutuyordu Washington.
Görüyordu ki, “Başbakan Bülent Ecevit ABD’nin Türkiye üzerinden
Irak’a girmesine karşı...”
***
Tesadüf mü nedir?
Bunun sırrına “Rufailer” erişir.
Ama...
Türkiye’de siyasi depremler birbirini izledi, Amerika’nın “Irak’a
Kuzey’den girmek” planına kapılar açılıverdi.
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli durduk yerde “3’lü hükümetin
artık yürüyemeyeceği, seçime gidilmesi gerektiği” gibi bir sürpriz
mesajı koalisyonun orta yerinde patlattı.
İlginçtir ki bunu, Başbakan Yardımcısı Kemal Derviş’in “Türkiye
ekonomisi yapılacak seçimi taşıyacak güce erişmiştir” açıklaması
izledi.
Erbakan’ın Saadet Partisi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmış,
Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün öncülüğünde AK Parti
kurulmuştu.
Bu yeni parti hızlı büyüyordu.
Türkiye bir anda “erken seçimin eşiğine” geliverdi.
Koalisyonun büyük ortağı Ecevit’in DSP’sinden İsmail Cem’in başkanı
olacağı yeni bir parti de siyaset sahnesine çıktı.
Kemal Derviş ile koalisyon hükümetinin “beyni ve koordinatörü” bir
numaralı Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile orta sağın genç
ve pırıltılı -diplomat kökenli- politikacısı Mehmet Ali Bayar bu
girişimde Cem’in güçlü sacayağıydı.
Kamuoyu araştırmaları Cem ve 3 arkadaşının “yeni partisi” yüzde 42
gibi bir oy potansiyeli göstermekteydi. (2002 seçimlerinde AK Parti
sadece yüzde 38 oy alarak iktidara geldi.)
Seçimden bu “yeni partinin tek başına iktidar olarak çıkacağı”
kanısı yaygındı.
***
Fakat...