Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un “Türkiye’nin bugün başına gelen bir çok şey Suriye’deki durumun ve Suriye politikasının sonucudur” gibi bir söylemi oldu.
Önemsenmesi gerekir.
......................
Suriye politikasının uzun tahlillerini yapabilirim.
Türkiye’yi bu yola adeta itekleyen başta ABD olmak üzere dostların
çark edişlerinin de Ankara’yı kontrpiyede bırakmış olması bir
gerçektir.
Ankara’nın bu değişim işaretlerini görebilmesi, sezebilmesi,
kontrpiyede kalmaması mümkündü.
Başka bir yazıda gerekirse bunları açabilirim.
Ama asıl olan “bütün bunları görmemek, hissetmemek için hayal
dünyasındaki zihniyet ısrarıdır.”
Davutoğlu görevden ayrıldığı için kırıcı olmak istemem.
Ayrıca...
İnsan ilişkilerinde zarif ve çelebidir.
Ama...
Numan Kurtulmuş’un işaret ettiği “Suriye politikasındaki yanlışlık
adresinde onun adının yazıldığını” düşünüyorum.
“Hayal âlemi” derken şu üç söylem bile yeterli:
“Devlet-i aliye...”
“Ecdadımızın haşmeti...”
“O ülkeler bizim bakiyemiz...”
“Yeni Osmanlı” zihniyetinin Batı’yı ve Rusya’yı istihza ile
gülümseten, Arap ülkelerini ise öfkelendiren bu ve benzeri
söylemleri, Suriye seyir defterinde atmosfer değişimlerinin
Ankara’da algılanmasını engellemiştir.
Neyse ki dönüş işaretlerini almaktayız.
Başbakan Binali Yıldırım’ın “geçiş döneminde Esad’ın bir süre görev
başında kalabileceği” söylemini yazın bir kenara.
.........................
Türk Silahlı Kuvvetleri 42 yıl önce Kıbrıs’a girmişti.
Hâlâ çıkabilmiş değil.