Yazının başlığı insanın “ekonomik tabiatını” yansıtıyor. (Bizler
“sapiens” olduğumuza göre doğru bir tanım.)
Bu bağlamda...
Sandıklar kurulduğunda oylar en çok “ekonomik durumdan”
etkilenir.
Liderler “ekonomik göstergelere” bu gözle de bakarlar.
***
9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le bir miting sonrası Cavit
Çağlar’ın uçağındaydık.
Demirel izlenimini anlatıyordu:
Bazıları mitinge çocuklarını da getirmiş.
Üstleri başları iyiydi.
Çocukların yüzleri kanlı canlıydı.
Bu iyi işaret.
Zaten meydandakiler de canlıydı.
“Aş” ve “iş” çok önemlidir.
Sandıklardan çıkacak sonuca en fazla ekonomik durum tesir eder.
Ümitliyim.
......................
Referanduma giderken 2017 kış aylarının ekonomisi iyi mi?
Enflasyon yükselişte.
TL’nin değer kaybı fiyatlara yansıyor.
Hem de bazı sebze meyvede enflasyon oranının da üstünde.
Tüketim harcamaları ise sert bir fren yaptı.
Lokantalar, dükkânlar, AVM’ler sıkıntıda.
“Durgunluk içinde enflasyon” çözümü zor problemdir.
Birinin çözümüne odaklanılır ama bu diğerini azdırır.
......................
AK Parti son haftalarda “piyasayı açacak” önlemler almakta art
arda.
Örneğin...
Beyaz eşya ve mobilyalarda “ÖTV’nin sıfırlanması.”
Böylece damping yaparak satışların hızlanması, stokların erimesi ve
yeni talepler için sanayi üretiminin artması hedefleniyor.
***
Piyasaya yan etkileri dalga dalga yayılan “inşaat sektörü” için de
“radikal” teşvikler getirildi.
Düşük faizli, 20 yıla kadar vadeli konut kampanyası bunlardan
biri...
120 ay (10 yıl) vadeli satışların da reklamları yayınlanmakta.
Demir, çimento, ahşap malzeme ve diğer üretimlerin doğrudan
teşvikinin yanı sıra dolaylı hedefler de planın kapsamında.
Örneğin...
Her konutun gerektirdiği beyaz ve kahverengi eşya, mobilya, halı
vs...
HHH
Epey kan kaybeden turizm piyasasını da “canlandırıcı” projeler
hayata geçirilmekte.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın -terörden etkilenen yabancı turistler-
nedeniyle oluşan kaybı yurtdışında yaşayan/çalışan Türklere
“Tatilini yurtta yap, komşunu da getir” kampanyası bunlardan
biri.
HHH