Sınırın öte yakasından IŞİD’in attığı roketler Türkiye’ye hem “acı” veriyor, hem de “öfke...”
Birkaç kilometre ötenizdeki 3-5 bin derleme teröriste had bildirememek sinir tellerimizi gerdikçe geriyor.
Jetleri, tankları, helikopterleri, gelişmiş silahları, NATO’nun ikinci büyük gücü olan silahlı kuvvetleri karşısında bir avuç IŞİD’linin esamesi bile okunmamalı.
Öyle değil mi?
Ama...
Ne yazık ki...
“Değil.”
Ve...
IŞİD her gün karşıdan Katyuşaları gönderiyor.
Can almayı, yaralamayı sürdürüyor.
Kilis boşalmakta.
Böyle giderse “hayalet şehre” dönüşebilir.
......................
Bir şekilde bu rezalet önlenecek.
Kaçarı yok.
Aslında...
O kadar da zor değil.
Yeter ki Türkiye, dostlarıyla anlaşabilsin.
Cerablus-Azez arasındaki 98 km boyunda ve 50 km derinlikteki coğrafya İncirlik’teki ABD savaş uçakları ve sayıları 15’i bulan silahlı İHA’lar (İnsansız Hava Araçları) tarafından en geç 20 günde IŞİD’den temizlenebilir.
Türkiye de bunu uzun süredir ABD’den istemekte.
O coğrafyayı Esad rejimine karşı savaşan “ılımlı güçlerin” denetimine vermek ve oluşacak “güvenli bölgeye” mültecileri yerleştirmek...
Buna karşılık ABD’nin kafasında başka plan var.
Cerablus-Azez arasındaki coğrafyayı “PYD’ye vermek” planından söz ediyorum.
“Bakın, sınırın diğer yakasındaki PYD’den Türkiye’ye rahatsızlık verecek en ufak bir tavır oldu mu şimdiye kadar” sorusu zaten masada.
Bir sonraki aşama -muhtemelen haziran operasyonu için- “PYD’ye geçtiğinde göreceksiniz, Türkiye’nin ve elbette Kilis’in hiçbir sınır ötesi sorunu olmayacak” söylemini masaya getirmek planı da açık.