Meğer Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdoğan HDP’yi de bölmüş.
Bu tespit HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’tan.
HDP’de o kısacık süreden görüntüler içimi acıttı.
Çöken çok katlı binalar, mermilerle çiçek bozuğuna dönmüş duvarlar, roketatarlarla açılmış delikler, yanmış, paramparça olmuş yataklar, mobilyalar...
Ateşe verilen okullarda kömürleşmiş sıralar... Harabeleşmiş tarihi “Fetih Camii (Kurşunlu Camii)...”
Ve...
Sırtlarında en gerekli bulduklarını doldurdukları torbalarla Sur’dan bir an önce çıkmaya çalışan semt insanları...
“Burada yaşayamam ama gidecek yerim, kimsem yok”diye yakınanlar...
Sur’un nüfusu zaten 24 bine inmişken, son “yasak” sürecinde sadece 4 binmiş.
Onların da bir kısmı şu kısacık arada göç ettiler.
Sur -neredeyse- hayalet şehir.
“Sadece PKK’nın ve uzantılarının kaldığı”söylenebilir.
Sur’daki bu görüntünün benzerleri yörenin 4-5 ilçesinde daha sürmekte.
........................
Yaşanan insanlık dramı yürek burkucu.
Ama...
Cumhuriyet Türkiye’si için“utanç verici” dememek için kendimi tutuyorum.
Olmaması gerek.
Olmuşsa da bu kadar uzun süre neden?
“Arap Baharı’nı Türkiye’de Güneydoğu’dan başlatmanın tezgâhı”sezilmekte.
Sadece Kandil değil.
Komşuların, süper büyüklerin ipleri ellerinde tuttukları, PKK’nın“vekâleten sahne aldığı”artık daha yüksek sesle dile getirilmekte.