Ağırlık kazanmakta olan olasılık “1- Menbiç’in Suriye rejim yönetimine bırakılması... 2- En azından an itibarıyla olduğu gibi YPG kontrolü altındaki Menbiç etrafındaki tampon bölgede Suriye rejim güçlerinin kalması..”
Öyle görünüyor ki birinci çözüme Ankara daha yakın.
Nihayet çeşitli coğrafyaları farklı grupların kontrolü altında olsa
bile “Suriye’nin bütünü uluslararası hukuka göre Şam yönetiminin
egemenlik alanı...”
Ancak...
İkinci formülü Ankara’nın kabul etmesi ihtimali uzak.
Çünkü...
Bu durumda ABD güçleriyle takviyeli YPG Fırat’ın batısında
kalacak.
Türkiye’nin ısrarla vurguladığı şey “YPG’nin Fırat’ın doğusuna
çekilmesi...”
.................
Ancak...
Her iki halde de bu formülün bir “dekor” olma ihtimali az
değil.
Suriye rejim güçleri zamanı geldiğinde Menbiç’ten ya da etrafındaki
tampon coğrafyadan çekilir, Hepsini YPG’ye bırakabilir.
Bu kuşkunun “ciddi dayanağı” var. Yakın geçmişte “Suriye rejim
güçlerinin aynı şeyi bugün PYD kantonları olarak bilinen Fırat’ın
doğusundaki Kuzey Suriye kuşağında yapmış olmasından”
kaynaklanıyor.
Aşağıda bunu araştırmacı gazeteci Fehim Taştekin’in -belgesel-
niteliğindeki “ROJAVA - KÜRTLERİN ZAMANI” kitabından yansıtıyorum.
(Kitapta Ankara, Türkiye ve “Yeni Osmanlılar” söylemleriyle yapılan
yorumlar yazara aittir. Benim görüşlerim farklı. O nedenle sahadaki
fiili gerçeklerle ilgili satırlara ağırlık verdim. )