Güneri Civaoğlu Milliyet Gazetesi

MHP ve demokrasi

Önce belirteyim...Devlet Bahçeli düzgün, namuslu, saygın bir liderlik çizgisini sürdürmüştür.Özellikle 90’lı yılların “sağda ve solda vuruşanlar” görüntüsünden...

26 Mayıs 2016 | 850 okunma

Önce belirteyim...
Devlet Bahçeli düzgün, namuslu, saygın bir liderlik çizgisini sürdürmüştür.
Özellikle 90’lı yılların “sağda ve solda vuruşanlar” görüntüsünden, sağdaki ülkücüleri çekmek basiretini ve başarısını göstermiştir.

.....................
Bugünün MHP manzaralarına geçiş yapalım.
Kendilerini “Başkan aday adayı” olarak ilan eden Meral Akşener, Prof. Ümit Özdağ, Koray Aydın ve Sinan Oğan parti içinde muhalif dalgayı yükselterek “olağanüstü kurultay” için düğmeye bastılar.
Bahçeli ve yönetimi “net karşı tavır” koydular:
“Kurultay tarihi 2018 yılıdır. Ondan önce toplanamaz.”
Muhalifler, olağanüstü kurultay için tüzüğün öngördüğü imza sayısının çok daha fazlasını buldukları halde Bahçeli’nin ve yönetiminin “ret tavrı” değişmedi.
Bunun üzerine muhalifler yargıya gittiler.
Ankara 12’nci Sulh Hukuk Mahkemesi muhalifleri haklı buldu. “Olağanüstü kurultayın toplanması gerektiğini ve bunu gerçekleştirmek üzere 3 kişilik çağrı heyeti oluşturduğunu” açıkladı.
Ardından...
MHP yönetimi kanadı bu kez Yargıtay’a itirazda bulundu.
Ama...
Yargıtay da Ankara 12’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararını onayladı.
Bu durumda artık çağrı heyetinin kurultay tarihini açıklamasıyla, yargının öngördüğü süreç başlamalıydı.
Hukukun gereği buydu.
Üstelik...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de “Yargı kararına uyarız, yapacak başka şey yok” dememiş miydi?
.......................
Ancak...
Bu “düz hukuk” sürecinde, Bahçeli “ön almayı” deniyor:
“10 Temmuz’da olağanüstü seçimli kurultay yapılacaktır. Tüzük değişikliği de o kurultayda yapılır.”
Türkiye’de “olmaz olmaz” yerleşmiş inancını şimdi yazacaklarıma karşı bir “ihtiyat notu” olarak yazın bir kenara.
Fakat...
Var olan MHP tüzüğüne göre bu “hukukun dışına çıkan bir zorlama” olur.
Çünkü...
Tüzük “Olağanüstü kurultayda seçim yapılamaz” diyor.
Zaten o nedenledir ki muhalifler “önce bu -olağanüstü kurultayda seçimi engelleyen maddeyi- tüzükten çıkaralım, 20 gün sonra bir olağanüstü kurultay daha toplansın ve orada genel başkan seçimi de yapılsın” görüşünü kamuoyuyla paylaşmışlardı.
Yani...
20 gün arayla 2 olağanüstü kurultay...
Aradaki 20 günün nedeni ise “kurultaya katılacak delegelerin isimlerinin 15 gün boyunca askıda kalması” zorunludur.
Bahçeli’nin öngördüğü “10 Temmuz’da tüzük değişikliği yapıp aynı gün seçimlere geçilsin” formülü -en azından- bu delegelerin askıda kalması zorunluğuna bile takılabilir. Kurultayın meşruiyeti üzerine tartışmalar üretebilir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kamala’nın Alpha Kappa Alpha kardeşleri... 27 Temmuz 2024 | 156 Okunma Macron ve Biden farkı... 09 Temmuz 2024 | 1.476 Okunma Futbol nadiren futboldur 07 Temmuz 2024 | 1.296 Okunma Nazım, Atatürk ve Bozkurt... 05 Temmuz 2024 | 1.263 Okunma Fransa aşırı sağında gizemli aşk 02 Temmuz 2024 | 222 Okunma