Darbecilere bir kez daha “lanet...”
.......................
Darbe kalkışımının “kapalı kapılar ardında” kalmış dramları ortaya çıkmaya başladı.
Örneğin...
“İstihbarat zaafı” iddiaları...
Bir darbe hazırlığı nasıl olur da “istihbarat servisleri” tarafından haber alınamaz?
Yapılan açıklamalara göre, öyle bir “zaaf” pek de net değil.
MİT saat 16 dolaylarında Genelkurmay Başkanı’na “TSK’daki hareketlenmeyi, bunun bir darbe girişimi olabileceğini” bildirmiş.
Bu “kozmik” bilginin, Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a ve İçişleri Bakanı’na da sunulmuş olmaması mümkün mü?
Genelkurmay’ın dünkü açıklamasına göre “İlgili Bakanlıklara bildirilmiş.”
Peki... O “İlgili Bakanlıklar” Başbakan’a, Cumhurbaşkanı’na aldıkları bu önemli bilgiyi sunmadılar mı?
Ya bizzat Genelkurmay Başkanı?
Ya doğrudan MİT?
Soruların cevabı henüz aydınlanmış değil.
.......................
Darbe girişiminin önlenmesi/bastırılması için “Genelkurmay Başkanı ve ikinci başkanı ve MİT Müsteşarının ilgili komutanlarla derhal toplantıya girdiği, Türkiye’deki bütün birliklere gerekli bildirimlerin yapılması için karar alındığı” TSK’nın dünkü açıklamasında belirtiliyor.
Gece 21:30 dolaylarında Genelkurmay Başkanı Org. Akar’ın ve İkinci Başkanın hâlâ Genelkurmay’daki makam odalarında çalışmakta oluşlarının nedeni de bu.
Yani...
Darbe girişimini bastırmak üzere, görevlerinin başındalar.
Peki...
Hadi, Kara Kuvvetleri Komutanı’na, Akar’ın emir subayı “Komutanımız sizi görmek istiyor” diye çağırarak onu geldiği Genelkurmay’da tuzağa düşürmüş.