Amerika’da “Nükleer Tehdit Zirvesi” toplanıyor. Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu zirve için Amerika’ya uçtu. Yerküredeki, konjonktürel (durumsal-gelir geçer) yüzlerce sorun, çatışma, çıkar çatışmasının çok üstünde bir “mega” tehdittir bu. .................... Devlet kaynaklı nükleer tehdit için “İran” yakın ve büyük sorundu. Obama’nın başını çektiği ve Batı ülkelerinin de baklalarını oluşturduğu “iktisadi ambargo” zamanla etkili oldu. İran’ın yeni Cumhurbaşkanı -ılımlı- Ruhani’nin bilgece yaklaşımıyla bir anlaşma sağlandı. İran “nükleer tesislerini sadece barış amaçlı kullanacağının, nükleer silah yapmayacağının” güvencesini verdi. “Uluslararası denetimi” kabul etti. Ambargo kalktı. İran artık bir “nükleer tehdit” olmaktan çıktı, yabancı sermaye ve uluslararası ticaret için çekim alanına dönüştü. Diğer tehdit Kuzey Kore ise “nükleer silahlanmayı” vites büyüterek sürdürüyor. Gerçek bir “çıban başı.” Pakistan da “nükleer silah sahibi ülkeler” listesinde. Devlet olarak “tehdit oluşturduğu” söylenemez. Fakat... “Nükleer tesislerini ve stoklarını, kritik malzemeleri korumakta” yeterli güveni vermiyor. Örneğin... İran’ın nükleer silah üretme projesi uygulamaya konurken “Pakistanlı nükleer uzmanlardan katkı alındığı, bazı kemik malzemelerin Pakistan’dan illegal yollarla temin edildiği” yolunda raporlar yayımlandı.