ABD subayları PYD’nin kadın savaşçılarını eğitiyorlar.
3 aylık eğitim süreci sonunda düzenlenen törende PYD’li
yöneticilerle birlikte görüntüleri dünya medyasında...
Cumhur- başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Amerika’da Başkan Sayın
Trump’a bu fotoğrafları göstereceğim. Çok üzüntü duyuyoruz”
diyor.
Kullandığı dil ılımlı.
Kuşku yok ki içinde tuttuğu duygular çok daha alevli.
Hepimiz için de öyle.
....................
Ama...
Bu “müttefikliğe, stratejik savunma ortaklığına ters” görüntüler
Trump’a sorulurken, o fotoğrafların, videoların çekime gelinceye
kadar süreci “nedenleriyle” düşünmekte fayda var.
Özellikle “Trump’ın Kudüs’ü İsrail başkenti olarak tanıyacağı”
yolundaki söylemine karşı Ankara’nın tepkileri tırmanıştayken bu
“öz sorgulama” daha da gerekli.
.....................
Önce...
Şu “İsrail’in başkenti” sorunuyla başlayalım.
Küresel politikayla ilgilenen herkes bilir ki... “ABD’nin 2
başkenti vardır.” Biri resmi başkent, Washington D.C., diğeri
“derin Washington” için değişmeyen “gayri resmi başkent” Tel
Aviv.
Washington’da Ortadoğu politikalarında pusula “İsrail’in yararıdır.
“
Açayım...
İsrail’in Ortadoğu’daki varlığını koruması, sürdürmesi, güvenliği,
ABD’nin bölgedeki diğer bütün ülkelerle ilişkilerinde ilk
plandadır.
Çünkü...
“Musevi Diasporası” Avrupa’da güçlüdür. Ama ABD’de “hiper
güçlüdür.”
Ekonomi, sinemadan müziğe, sanat, medya ABD’li Musevilerin
egemenliğindedir.
Musevi lobisi, diğer iki güçlü olan Rum ve Ermeni lobilerinin de
hayli üstündedir.
Amerikan politikacıları üzerinde tartışmasız etkilidir.
Beyaz Saray’a gelen her başkan altındaki bu “süprem ağın”
güvencesini hisseder ama ağın altından çekilmesi ihtimalini de
hiçbir zaman göz ardı edemez.