GÜNEY-DOĞU’da hava, Nâzım’ın söylemiyle, “kurşun gibi ağır.”
Gelen haberler, gazete sayfalarına, TV ekranlarına yansıyan
görüntüler dram.
Her gün şehit cenazeleri... Yaralılar...
Dün gene PKK’nın patlattığı bombalı araç canlar aldı, çok sayıda
yaralı.
Yüreğimiz sızlıyor.
Ancak...
Yurdun her karış toprağında devlet egemen olmalı.
Bunun gereği yapılmakta.
......................
Bölgedeki gazetecilerden ve konuştuğum güvenlik uzmanlarından
edindiğim bilgiler şöyle:
Şırnak ve Yüksekova’da operasyonlardan -göreceli olarak- daha hızlı
sonuç alınmakta.
Ama...
Nusaybin’de durum çetin.
PKK Nusaybin’in altında tüneller ağı kurmuş.
Evlerden evlere yüzlerce metre delikler açılmış. PKK’lılar
neredeyse sokağa hiç çıkmadan hareket halinde olabiliyorlar.
Barikat oluşturan duvarlar kalın.
Ayrıca...
Nusaybin’in karşısındaki Suriye Kürtlerinden insan ve silah desteği
almaktalar.
.......................
Gerçi aradaki şerit mayınlı.
Sınır boyunca TSK’nın zırhlı araçları devriye geziyor.
Beton duvarlar da var.
Bu durumda Suriye’deki PYD’den, bu tarafa silah ve PKK’lı geçişi
nasıl olabiliyor?
Sınırın iki tarafı arasında kazılan tünellerden mi?
Zor...
Çünkü...
MTA’dan (Maden Tetkik Arama) uzmanlar ileri teknolojiyle, sismik
donanımla yer altını denetliyor.
Fakat...
Teknolojinin erişemediği çok derinlerden tüneller açılmış olamaz
mı?
Uzmanlara göre bu düşük bir ihtimal.
Asıl trafik Nusaybin’in daha ileri ya da gerideki sınır
noktalarından geçişlerin yapılması ve sonra “sokağa çıkma yasağı
uygulanmayan” mahallelerden girilmesi...
10-15 metrelik geçitlerden PKK’lılara ulaştırılması.
Çok uzun bir sınırın tamamında MTA sismik araştırmalar nasıl
yapabilecek?