TSK’nın “İdlib harekatı” için -Türkiye’nin ülkesi ve milletiyle
bütünlüğünden yana olan- kimse olumsuz tavır koyamaz.
Milletlerin tarihinde “olmak ya da olmamak” kavşaklarında riskleri
göze alarak gerekenleri yapmak refleksleri olmalıdır.
Bu da onlardan biri.
Güneydoğumuzdan “Barzani’nin bağımsızlık referandumuyla”
başlayarak, Güney sınırımız boyunca Akdeniz’e ulaşmayı hedefleyen
planda, Türkiye “beka sorunuyla” karşı karşıyadır.
Bu kuşatma kırılmalıydı.
İdlib harekatının amacı fincanın üzerindeki köpükler sıyrıldıktan
sonra asıl amacıyla budur.
Amerika 3 binin üzerinde TIR’la silahlandırarak güneyimizde PKK/PYD
koridorunu oluşturuyorsa, Türkiye de diğer süper büyük “Rusya joker
kartını” masaya atmıştır.
Doğru yapmıştır.
........................
Elbette bu noktaya sürüklenişin son 5 yıldaki yanlışları ayrı
konu.
“Anı” okuyorum.
“Keşkeleri” sonra tartışırız.
Her ülke stratejisinin “kendi doğruları” vardır.
İsrail kurulduğu yıllarda kendine düşman Arap ülkelerine karşı
“Arap olmayan” bölge ülkelerinden müttefiklerle korunma kalkanları
oluşturmuştu.
Yıllar içinde ne İran ABD ve İsrail dostu eski İran, ne de Türkiye
İsrail savaş pilotlarının Konya semalarında eğitim uçuşları aldığı
eski Türkiye...
İsrail şimdi Arap ülkelerine ve özellikle kendini yok etmeyi hedef
alan Mollaların İran’ına karşı yeni bir kalkan devlet oluşturmak
çabasında.
Bunun için de ikinci başkenti Washington’u kullanıyor.
Türkiye de 30 yıldır binlerce insanın hayatını alan, sabotajlar,
kanlı eylemler yapan, kamu yatırımlarını engelleyen, ülkeyi bölmeyi
amaçlayan PKK ve türevi PYD’nin kendisini güneyden kuşatmak ve bir
adım sonrasında bölmek amaçlı planını elbette bozmalı/bozmakta.
Bu bir bilek güreşi.
Bileğini büktürmeyeceksin.