Kuzey Irak’ta “Bağımsız Kürt Devleti” için oylar kullanıldı.
Sonucu belli bir referandum.
Ancak...
“Meşruiye-tini dayandırdığı bir hukuk zemininden yoksun.”
Irak Anayasası’na göre düzenlenen bir “Kuzey Irak Kürt Özerk
Bölgesi, bunun meclisi, hükümeti” var ama hepsi Irak Devleti’nin
bütünlüğü içinde kalmak koşuluyla...
Bu nedenle “Bağımsız Kürt Devleti” için referandum öncelikle iç
hukuka ve Anayasa’ya aykırı...
Ayrıca... Uluslararası tanınma olanağından da yoksun.
“Gayrimeşru, yok hükmünde” yolundaki açıklamalar doğrudur.
Avrupa’dan bir örnek.
İspanya’nın Katalonya Özerk Yönetimi’nde de “bağımsız devlet
referandumu” aynı çıkmaz sokakta.
İspanya Anayasa Mahkemesi bu referandum için “Anayasa’ya aykırı,
gayrimeşru ve yok hükmünde” kararını vermiş bulunuyor.
Uluslararası tanınma olanağı da kalkıyor.
.......................
Irak Anayasası hazırlanırken sadece “Kerkük’ün statüsü”
tartışmalıydı. Çözüm bulunamamıştı.
“2007’ye kadar Kerkük’te bir referandum düzenlenmesi” hükme
bağlanmıştı.
Kerküklüler “Bağdat hükümetine mi bağlı kalacaklar, Özerk Kürt
Bölgesi’ne mi geçecekler, yoksa, Kerkük’ün özel bir statüsü mü
olacak?” gibi 3 seçenekten birine karar vereceklerdi.
Fakat...
2007’ye kadar bu referandum yapılmadı. Daha sonraki yıllar da ağza
bile alınmadı. 2017’ye gelindiğinde Barzani’nin “Kuzey Irak’ta
Bağımsız Kürt Devleti” için yaptığı “Referanduma gidiyoruz”
açıklamasından hemen sonra bu oylamaya Kerkük de dahil edildi.
Bu durumda...
Anayasa’da öngörülen 2007 son tarihe kadar yapılmadığı için artık
Kerkük’ün tek başına bile “referanduma gitmesi” hukuki dayanağını
yitirmişken, bir de bunu “gayrimeşru Bağımsız Kürt Devleti” için
referandum paketine sokuşturmanın hiçbir yasal ve anayasal
gerekçesi olamaz.
Burada 2007’de neden “Kerkük referandumu yapılmadı?” sorusu havada
kalıyor.
Konuya yakın olanlardan dinlediğime göre, kentteki nüfus içinde
Kürtlerin çoğunluğa geçmesi o tarihe kadar sağlanamamış.
Herhalde artık çoğunluğu elde ettiğini düşünüyor olmalı ki Barzani
pakete Kerkük’ü de alıverdi.
......................