Önce şu “harfleri zehir yüklü” cümle:
“Beyaz Saray’ın ve Pentagon’un düşünmesi gereken soru, Türkiye ile nasıl iyi dost oluruz değil, Türkiye’nin çöküşünü nasıl yöneteceğiz olmalıdır.”
Bu ifadenin yazarı sıradan bir “baykuş (!)” değil.
Washington’da derin devletle iç içe bir isim olan Michael Rubin.
“ABD Girişim Enstitüsünün”, ABD Deniz Kuvvetleri Askeri Akademisinde öğretim üyesi ve “Middle East Quarterly” Dergisi’nin Editörü.
Çok yıllardır Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin içinde dolaşan “alacakaranlık” kişi...
........................
Rubin “Türkiye’nin acil sorununu” şöyle yazmış:
“Türkiye’nin bulunduğu yol kaosa, çöküşe ve devletin yıkımına mı uzanıyor?
Ne yazık ki cevap ‘evet’ olabilir.”
Ve “şeamet tellallığını” sürdürüyor:
“Süreklendiği uçurumdan Türkiye tek parça kurtulamayabilir.”
Yani...
“Türkiye parçalanabilir” kehanetinde (!!) bulunuyor.
Zaman bile veriyor.
“..... Türkiye, karmaşa içerisine sürüklenmeye bir kurşun uzaklığında olabilir.” (*)
........................
İngilizce “wishfull thinking” diye bir söylem vardır. “İçinden istediğin gibi görmek” anlamındadır.
Penthagon’un “psikolojik savaş elemanı” olan Michael Rubin “gönlünden geçenleri” bir “öngörü” gibi yazmış.
Ya da...
Ortadoğu yeniden dizayn edilirken Türkiye için de bir “karanlık tezgahın” işaretinin veriyor da olabilir.
Daha önce de yazdım.
Bu senaryolar Kuzey Afrika, Irak ve Suriye gibi sınırları cetvelle çizilmiş “yeni yetme” ülkelerde uygulanabilir.
Ama Türkiye ve İran gibi bin yıllık “büyük devlet” tarihine, yapılanmasına, geleneklerine sahip ülkelerde öyle sanıldığı gibi “kolay şanslar” bulamaz.
“Arap Baharı” rüzgarlarını Kuzey’e; “Türkiye ve İran’a” da yöneltmeye kalkışmak çabaları için bir cevap yansıtayım:
“Yel, kayadan ne koparabilir ki?”
........................
Ancak...
Abartılmış özgüven ve “birşey yapamazlar” rehaveti gene de tehlikelidir.
Türkiye “şeamet tellalı” deyip geçmemeli “sağlam” durmalıdır.
Ve bu “sağlam duruşun” vitrinine koymalıdır. “Caydırıcı” psikolojik cevapla umutları kırabilmelidir.
.......................