Uyarılar, ihbarlar, tehditler...
Siyasi parti liderlerine, önde gelen devlet adamlarına “suikastlar
yapılacağı” dolaşımdaydı.
Dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hedefteydi.
Artvin Şavşat’tan Ardanuç ilçesine gitmekte olan CHP konvoyuna
saldırı (büyük olasılıkla PKK) öncülük görevi yapan araçtaki bir
korumanın dikkati sonucu atlatıldı.
Bir vadiden geçilirken öndeki araçta bulunan koruma sağdaki yamaçta
bir hareketlilik görüyor.
Bunun konvoya ateşlenmek üzere hazırlanan roketatar olduğunu fark
ediyor.
Ve korumalar o noktaya odaklanarak ateşe başlıyorlar.
Saldırganlar kaçıyorlar.
Ama...
Az sonra bir kez daha -bu defa uzun namlulu silahlarla-
saldırıyorlar.
Çatışma oluyor.
Bu arada Kılıçdaroğlu da -nispeten- “güvenli” alana
götürülüyor.
Bir defayla yetinmeyip ikinci kez de saldırıya geçilmesi “öldürmeye
kararlılık” işaretidir.
Bunu “üstlerinden kesin sonuç alma emri” diye de algılamak yanlış
olmaz.
Yani...
Saldırı bir tesadüf değil.
Planlanmış.
“Türkiye’yi karıştırma” tezgâhlarının kirli yansıması.
........................
Türkiye tam da Cerablus harekâtı ile yürek serinletirken... Özgüven
şarj ederken... Uzunca sürmüş alacakaranlıkta böylece ilk kez bir
avuç gökyüzü ışığı yakalamışken...