Kardeşin kardeşi vurduğu, kardeş kanının aktığı, komşunun
komşuya düştüğü, masum insanların vurulduğu, evlerin, çok katlı
işyerlerinin, AVM’lerin eli silahlılarla işgal edildiği iç savaştan
Allah bütün ulusları korusun.
Ve elbette güzelim Türkiye’mizi...
Kuzey komşumuz Ukrayna’daki iç savaştan bir “acı yüklü” fotoğraf
sunuyorum.
Kafelerin, restoranların sıralandığı, insanların yaşamın tadını
çıkardıkları bir caddeden yakın zaman önce çekilmiş olan bir
fotoğraf bu.
Diğer fotoğrafta ise bir babaanne, iç savaşta serseri kurşunlardan
korunması için satın aldığı miğferle torunu ve dükkânın sahibi genç
kadın.
Orada sadece “miğfer” değil, çelik yelekler de satılıyor.
İç savaş öncesi ekonominin kriz sürecinde bile en çok satılan ürün
“spor ayakkabıları” iken iç savaşla birlikte en çok satılan ürünler
“miğfer” ve “kurşungeçirmez yelekler” olmuş.
Bu öyküyü hafta içinde o dükkânı çalıştırmış olan genç kadından
dinledim.
Onun da yaşam öyküsü bu dramı daha net ortaya koyacaktır.
Anlatayım...