Bugün iki parla-mentoda iki konu tartışılacak.
1AP’de (Avrupa Parlamentosu) Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerinde “katılımın” dondurulması...
2 TBMM’de küçük kız çocuklarının evlendiril-melerinden doğan durumun (erkeğin hapse girmesi) “resmi nikâh” şartıyla düzeltilmesi. Erkeğin “hapis cezasının ertelenmesi...”
.....................
İkincisi elbette çok duyarlı bir konu ama en kötü haliyle bile düzeltilmesi Türkiye’nin iradesindedir.
Ama birincisi Türkiye’nin 60 yıllık Avrupa yörüngesinden çıkması ve bilinmezliğe savrulması ihtimaliyle tarihi tehlikedir.
Şöyle ki:
AP’de “Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerinin katılım boyutuyla dondurulması” tartışılacak.
Oylama perşembe günü...
Ancak...
İyi nabız tutanlara göre perşembe günü bu kararın çıkması “ağırlıklı ihtimal.”
Gerekçe:
AP’nin Türkiye raportörü Kati Piri’ye (*) göre “Cumhuriyet gazetesine operasyon... Hapisteki 142 gazeteci... 10 milletvekilinin hukuki süreçsiz tutuklanması...”
AP’deki 8 partinin tamamı “dondurma” kararından yana.
Kati Piri “Müzakereler resmen askıya alınsın” gibi bir karar olmayacağını söylüyor.
Müzakereler sürecek ama “üyelik boyutunun dondurulması” gibi bir sonuç ortaya çıkacak.
Piri böyle bir Türkiye manzarasına gönderme yaparak, “Bu durumda nasıl yeni bir müzakere faslı açabiliriz ki” diyor.
Burada bir noktanın altını çizeyim:
AP kararı, bağlayıcı değil. Aralık ayında toplanacak AB (Avrupa Birliği) Konseyi’ne “tavsiye” niteliğinde.
Konsey bu tavsiyeye uyar ve karar alırsa “bağlayıcı” ve “kesin” sonuçtur.
Kati Piri “Şu aşamada aynı masaya oturup Türkiye’nin AB’ye entegrasyonunu konuşabileceğimizi düşünmenin inandırıcılığı yok” diyor ve ekliyor: