Zihinleri zehirlenmişlerin darbe kalkışımı bastırıldı.
Türkiye farklı dünya görüşleri olan insanlarının ve onları temsil
eden partilerin tümüyle omuz omuza verdi.
“Darbeye geçit yok” dedi.
Sınırların ötesinde 15 Temmuz gecesini keyifle ellerini ovuşturarak
izleyen “büyük güç odakları” da hayal kırıklığına uğratıldı.
Türkiye dokularını okside ederek çürütmeyi, çökertmeyi amaçlayan
darbe kalkışımı ve izleri silinmekte.
Güvenlik ve siyaset boyutunda mesafeler alınıyor.
..........................
15 Temmuz’un bu siyasi, adli, askeri tahribatı onarılırken
“ekonomiyi” de “vitaminlemek” zamanıdır.
Ekonomi grafiklerinde çizgiler baş aşağı giderse, “çakılma”
işaretleri algılanırsa, durum “ciddiden” öte “vahim” olur.
Burada altını çizerek vurgulayayım ki “bankacılık” sistemini de
içine alan ekonominin bütünü iyi sınav verdi.
Çatırdamadı, ayakta sağlam kaldı.
Ama...
Bugünün “olumlu” göstergeleriyle rehavet “yakın geleceği” riske
sokar.
Ekonomiye “ivme” kazandıracak vites yükseltmesi önemlidir.
Böyle bir vites yükseltmeye işaret etmek istiyorum.
..........................
Önce...
“Emlak-Konut” bir kampanya açıkladı.
Stokundaki bütün gayrimenkulleri “altın fırsat” denebilecek
koşullarla satışa çıkardı.
Çok tuttu.
Ardından Türkiye’deki emlak konut öncülüğündeki en büyük
gayrimenkul yapım ve pazarlama firmaları da o “altın fırsat”
kampanyasına katıldığını açıkladı.
Yüzde 20 peşin, 0.70 faiz oranı, 120 ay vadeli satış kampanyasına
GYODER üyeleri dahil oldu.
Yani...
Emlak konut kampanyasına eş bir kampanya.
39 büyük inşaat firmasının yer aldığı bu kampanyada 86 dev proje,
56 bin konut, 3 bin 200 ofis... Toplamda 50 milyar liralık büyük
bir değer.
Daire fiyatlarına zam da yapılmaması güvencesi...
..........................
Nasıl oluyor?
Emlak Konut ve firmalar her projeden kârsız hatta -belki- zararına
ama birlikte adım atıyor.
Firmaların inşaatlarında Emlak Konut’un bir payı var.
Peşinatların ortalama yüzde 40’ını Emlak Konut alması gerekirken bu
kendi payını 6 ay erteliyor. “6 ay sonra ödersin. Faiz de
almayacağım” diyor.
Buna karşılık şu üç önemli ilkede anlaşma var.
1- Firmalar işçi çıkartmayacak.
2- Başlanmış işlerini hız kesmeden sürdürecekler.
3- Yeni projeleri de devreye sokacaklar.
Firmaların bu koşullarla anlaştığı Emlak Konut’un önemli bir teşvik
verdiği apaçık ortada.
Ama...
Kampanyaya dahil olan dev inşaat firmaları da sadece yüzde 20 peşin
alarak “bankasız kredi” açmış oluyor alıcılara.
Yüzde 0.70 faizli veya “TÜFE endeksli” ödemeler ise Emlak Konut’un
yanı sıra müteahhidin de fedakârlığı.
Yüzde 1.8 faizden yüzde 0.70’e düşmenin Emlak Konut desteğinin
ötesinde ciddi bir müteahhit gönüllü fedakârlığı olduğunu
söyleyebilirim.
Zaten Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum da bunu dile
getirdi:
“Bu çok önemli oranda bir fedakârlık demek. Firmalarımız kârsız
hatta belki zararına birlikte adım atıyor” dedi.
Kampanyanın doğrudan inşaat sektöründe 2 milyon çalışanı işlerine
devam edecek.
İnşaatın yan sektörlerinde çalışan sayısıyla bu rakam
10 milyonu bulabilir.
............................
Peki...
Firmaların elindeki satılması zor gayrimenkuller mi kampanyaya
sokuldu?
Kesinlikle hayır.
Örneğin Ağaoğlu’nun “Maslak 1453, New Work, Tower Land” dahil bütün
değerli projeleri kampanyada.
İlgi var mı?