Türkiye’ den siyaset görüntüleri şu Çin sözünü hatırlattı.
“Rotası olmayan geminin, gideceği liman yoktur...”
Ama...
Rüzgârlar, dalgalar, akıntılar gene de bir kıyıya götürür.
O halde “siyaset meteorolojisini” okumak gerek.
.......................
Görünen en olmayacak koalisyon “CHP-MHP-HDP” formülü.
Geçelim...
CHP’nin ya MHP ya HDP’den birini ortak alması ve diğerinin
dışarıdan desteklemesi formülü de “şanssız...”
Bu ikisinin dışarıdan destekleyeceği bir “CHP azınlık hükümeti”
ihtimali “yok” hükmünde.
AK Parti’nin MHP’yle ortak hükümet kurması “çözüm sürecinin buzluğa
konulması” anlamına gelir ki Türkiye “huzur” ölçütleriyle
çatışır.
Geriye kalıyor AK Parti-CHP ortak hükümeti.
Yani...
“Büyük koalisyon...”
Rasyonel düşünce bu rotayla örtüşmekte.
Geniş tabanıyla milleti temsil oranı yüksek “büyük koalisyonla”
ekonomide reformlar sürebilir.
Türkiye “dış sermaye” için daha bir güvenilir olur.
Çözüm sürecinde cesur adımlar atılabilir.
Türkiye’yi yeniden yapılandıracak, 21. yüzyıl gerçeklerini
karşılayan sivil ve çağdaş bir anayasa yapılır.
Yargı, tarafsız ve bağımsız yapılanmaya geçirilir.
Güvenlik güçleri de “iktidarın değil, devletin kurumu” kimliğini
yeniden kazanır.
“İktidarın hesap verilebilir olması” sağlanır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son konuşmasıyla “hükümetler üzerine
gölgesini düşürmeyebileceği” izlenimini vermesi bu umudu canlı
tutmakta.