Bodrum’un son 30 yılına damgasını vuran bir turizm tesisinin sahibi bakın ne dedi: Amerika’daki arkadaşlarıma her yaz başı uçak biletlerini gönderirim, tesislerimde konuğum olurlar, Bodrum’u çok severler. Bu yıl telefonla geliş tarihlerini kararlaştırmak üzere konuşuyorduk. “Yok, bu yaz gelmeyelim. Mayorka’da buluşalım” dediler. Düşün... Öylesine bir terör korkusu var ki ceplerinden 1 dolar bile harcamayacakları ve her yıl bayıla bayıla geldikleri bu daveti kabul etmediler. ...................... Turizmi özellikle Antalya’da vuran “Rus” faktörü elbette önemli etken ama dünya medyasında her gün yayımlanan terör haberleri ve görüntüleri de olumsuzluğu katlıyor. Oteller zorda. Hem de çok... Fiyatlar aşağı çekildi. Havaalanından geliş ve havaalanına gidiş servisi ücretsiz. Zaten “hepsi dahil” sistemi yıllardır uygulanıyor. Ama... Derde deva değil. 2016 “yabancı turist” açısından “kayıp yıl.” ..................... Sahil otellerinden bazıları “Kapıya kilit vursak mı?” hesaplarında. Bunu İstanbul’da bile yapanlar var. Yüzde 30-40 doluluk oranıyla sezonu kurtaracak olan “başarılı” sayılacak. Bir de şöyle fısıltılar dolaşıyor: “Bazı turistik tesisleri devlet yazlık olarak kiralayacak sosyal yardımlar için kullanacak.” Fena fikir değil. Böylece “milli servet” olan turistik tesislerden bir kısmı çürümekten kurtulur. Ama ya diğerleri? “Eşitlik” ilkesi?