Maalesef acı ama gerçek bu... Bunlar fetö için analarını bile inkar ederler. Bu fetöcü hainlerin beyinleri neyle yıkanmıştır, gerçekten anlamak mümkün değil. Mahkemede adamların önüne 15 Temmuz gecesi çekilen görüntüleri konuluyor, onursuz herifler kendi görüntülerini bile inkar ediyorlar.
Bir vakit Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hainler için "haşhaşi" tabirini kullanmıştı. O günlerde bu tabiri ağır bulanlar olmuştu. Mahkeme salonlarında yapılan savunmalar, bu kalleşlerin su katılmamış haşhaşiler olduğunu gösterdi.
Değerli dostlar, 15 Temmuz darbe girişiminin davalarında sergilenen tiyatro, devletimizi ve vatanseverleri gazlamalıdır. Fetö'yle mücadele daha şiddetli, daha hızlı sürdürülmelidir. Eğer bu konuda ufacık bir ihmal yapılırsa, bedeli çok ağır olacaktır.
Evet, 15 Temmuzdan sonra yapılan mücadeleyle, fetö'nün ordu ve yargı yapılanması çökertilmiştir. Ancak, çökertilen enkaz hâlâ ortada durmaktadır. Enkazın kaldırılmasına yönelik yeterli çalışma yapılmamaktadır. Buradan yetkilileri uyarıyorum, fetö'nün ordu ve yargıdaki enkazı kaldırılmazsa, kalleşlerin küllerinden yeniden doğma ihtimali yüksektir.
Farkındayım, fetö için analarını bile inkar edebilecek insanların bulunduğu bir ortamda, enkazın kaldırılması hiçde kolay olmayacaktır. Şimdi size işin zorluğunu isbatlayan bir örnek vereceğim. Bizim Simav'da, fetö'nün merkezinde olduğu sokaktaki vatandaş tarafından bilinen bazı isimlere hiç dokunulmadı. Konuyu biraz derinlemesine araştırdığınızda, sapına kadar fetöcü olan bu isimlerin birileri tarafından korunduğu sonucuna varıyorsunuz.
Dostlar, Allah Erdoğan'ın yardımcısı olsun sözünü Kendisine bir yalakalık olsun diye yazmıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'nın fetö'yle mücadelede yalnız bırıkıldığını bildiğim için yazıyorum. Eğer 15 Temmuza kontrollü darbe diyenler dahil herkes, Tayyip Erdoğan'ın yanında olsaydılar, bugün fetö'yle mücadeleyi tamamlama noktasında olacaktık.