5 Haziran tarihinde, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayına, açık bir mektup yazdım. O mektupta, kendisine siz Kılıçdaroğlu'na koltuk hazırlamak için mi aday oldunuz? diye sordum.
O günden bugüne tarafıma herhangi bir dönüş olmadı. Ben mektubun İnce'nin eline ulaşmamış olacağını düşünmüyorum. Çünkü, beyefendi ülkenin ana muhalefetinin Cumhurbaşkanı adayıdır. Eğer kendisi görmediyse danışmanları görmüştür. Onlarda görmediyse CHP'nin basın birimi görmüştür.
Hani bu beyefendiyi parlatanlar, aykırı soru soran gazetecilere haddini bildiriyor diye övüyorlardı. Hani bu beyefendi hazır cevaplılığıyla ünlüydü. Demekki parlatıcılarının dediği doğru değilmiş.
Bizde sukut ikrardan gelir diye güzel bir söz vardır. Evet, evet, CHP'nin adayı soruma cevap vermemekle, Kılıçdaroğlu'na koltuk hazırlamak için aday olduğunu kabul etmiş oluyor. Bakın Muharrem Bey, Koskoca Türkiye Cumhurbaşkanı adayının birine koltuk hazırlamak için aday yapılmasını, bir TC. vatandaşı olarak hazmedemiyorum.
Bana göre, bu ülkenin Cumhurbaşkanı adayı birilerinin maşası olamaz. Allah aşkına söyleyin, CHP'nin Genel Başkanı doğal Cumhurbaşkanı adayıdır diyen siz değil miydiniz? Peki bugün de aynı düşüncede misiniz? Eğer düşünceniz değiştiyse, ddeğiştiren etken nedir? Aday yapılmak düşüncenizi değiştirmeye yetti mi yoksa?
Bakın haddimi bildirin diye yine aykırı sorular soruyorum. Hadi Muharrem bey...