Değerli dostlar, son günlerde ülke siyasetinde şu manzaralar var: Bir tarafta, seçimlerden büyük zaferle çıkmış Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin yönetim sistemini tepeden tırnağa değiştirmeye çalışıyor. Öbür tarafta ise, kendi içinde değişim yapamayan bir muhalefet var. Şöyle, muhalefet partilerinin birinde başarısız genel başkan gönderilmeye çalışılırken, diğerinde de gitmesin diye uğraşılıyor.
Bu uğurda kendini zincirleyenler de var. Sabah akşam başarısız genel başkana geri dön diye bağıranlar da var. Yapılan eleştirilere dayanamayıp kaçan bu hanımı ikna turlarına çıkanlar da var. Evet, son aktardığım manzaranın bir kısmı CHP'de, bir kısmı da İP'te yaşanıyor. Yazının kaleme alındığı sıralarda, CHP'deki imza bulmacası çözülmemişti. İP'teki ikna turları da hız kesmeden devam ediyordu.
Eyyy Kılıçdaroğlu, sen koltuğunu neden bırakmıyorsun? CHP'nin başında istenmediğini anlaman için, illa 625 imza mı gerekiyor? Dört yüz, beş yüz imza yetmez mi? Beyefendi sen bulunmaz Hint kumaşı mısın?
Eyyy İP'liler, bu Meral Akşener'de bulunmaz Hint kumaşı mı? Şu kadar üyesi olan bir partide, genel başkanlık yapabilecek başka biri yok mu? Arkadaşlar, sizler bu hanımın polim yaptığının farkında değil misiniz? Belki hanımı rahat bıraksanız, gelip kendisi aday olmak isteyecek.
Efendiler, değişime direnerek, ülke siyasetini ve partilerinizi rezil ediyorsunuz. Hiç kusura bakmayın, her şeyiyle yenilenmeye çalışılan bir ülkeye, bu muhalefet yakışmıyor.