CHP'nin 19 Tüzük Kurultayı dün tamamlandı. Olağanüstü Kurultay'a damgasını vuran, tüzükte yapılan değişiklikler değil, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun partililerine fırça üstüne fırça attığı konuşma oldu.
İşe Kemal beyimizin o konuşmasından bir iki cümle okuyarak başlayalım. "Genel Başkan olmak kolay değil ki, aile hayatımız bitti. Günün 24 saati çalıştım. Türkiye'de şu anda CHP Genel Başkanı'nın gösterdiği çabanın onda birini diğer genel başkanlar göstermemiştir".
Biliyorum, bu cümleleri okuyunca, "Seni tutan mı var. Aile hayatının bitmesi sana zor geliyorsa, bırakıp git" demişsinizdir. Siz demişsinizdir... Ama, gidip gitmemenin kararını verme yetkisi bu Kılıçdaroğlu'nda değil... Eğer yetki kendisinde olsaydı, bu zat çoktan istifa edip giderdi.
Allah aşkına söyleyin, onca seçim kaybettikten sonra, başarılı bir lidermiş gibi milletin huzuruna çıkmaya yüz mü dayanır? Galiba onu Genel Başkanlığa getirenler gitmesine izin vermiyorlar.
Haydi Temel Bey Ezanı Türkçeleştiren partiyle ittifak kuruver
Dostlar, Muhafazakar kesimin büyük çoğunluğu Saadet Partisi'ni Cumhur İttifakı'nın içinde görmek istediğini belirtiyor. Onlar diyorlar ki ülkemiz ve coğrafyamız içim önemli bir eşik olan 2019 seçimlerinde, SP'nin yeri yerli ve milli bir ittifak olan Cumhur İttifakı'dır.