Hediye gibi gelen bir goldü Osayi'nin attığı. Hiçbir taktik
çalışması yapılmayan, hiçbir defansif önlemi planlanmayan bir andı.
7 rakip oyuncusunun, topa öteki dokunsun kararsızlığı sırasında,
önündekinin yanından sıyrılıp, sağındakinin uzanamayacağı alana
dalıp vurdu genç oyuncu. Tamamen içgüdüsel, kalpten
gelen hareketlerdi. Sonrasında topu
yöneten Fenerbahçe olsa da Sivasspor kendi maçını oynuyordu.
Altay'ın şımarıklık ile beceriksizlik
arasındaki inisiyatifi penaltı ile sonuçlanmadan
önce, Gustavo'nun iki kritik kademesi, bir de Gradel'in
auta gidin kafa vuruşu vardı. Bu sırada Fenerbahçe rakip kaleciyi
yere yatırmadan, atak yapmaya çalışıyordu.
Üçlü düzenin, geçen
senelerden gelen
defansif
sarsaklığı...