İki sezondur bulamadığım, göremediğim coşkuya ve görkeme tekrar kavuşmuştu Kadıköy... Aykut Kocaman'ın yokluklar içinde çıkardığı "mangal yürekli" bir takım, taraftarıyla "arkamızda durun" anlaşmasını yapmak için sahadaydı. Oyununa, pozisyonlara veya performanslara eleştiri getirebiliriz ama uzun zamandır böylesine işleyen ve arayan bir oyun seyretmedim. İlk maçta belli etmişti ama dün apoletlerini kendi taktı omzuna; Fenerbahçe'nin sahadaki komutanı artık Valbuena. Transfer edilirken yaşı problem olmuştu fakat Kocaman'ın sözlerinde "vazgeçmeyen karakter" cümlesi vardı. 30 yıl önce atom karıncanın isim hakkını Rıza Çalımbay'a vermiştik. Eğer başa çıkarsa Fransız oyuncuya en yakışacak yorum olacaktır. Sahanın her yerinde olup, bütün pas organizasyonlarına katılıp, hep sorumluluk alıp ve bir de gol attırarak kısa boyuna dev bir gösteri yakıştırdı.
Alper'in önde oynaması, ikinci forvet pozisyonunda kalması Sturm Graz takımını uzun süre sahasında "kısıtlı" bıraktı. Fenerbahçe devreyi korner atmadan galip kapatırken böylesine sert bir duvarı aşmak için sürekli formül aradı. Topa hakim oluyorlar ama bir türlü rakip ceza alanında etkili pas üretemiyorlar. Bu görüntü "santrfor lazım" yorumu getirebilir ama Ahmethan'a pas atmakta tereddüt eden, elindeki tek santrforun pozisyona sokamayan oyunla karşı karşıyayız. Ya takım genç oyuncuya güvenmedi ya da performansının biraz daha gelişmesi gerekiyor.