Bir kupa rövanşının öfke seline dönüşmesini ibretle izledik.
Sahada başlayan sertlik ve gerginliğin üstüne, tribünler de kendi
üstlerine alındıkları bölümü sergilediler. Ayıp üstüne ayıp
vardı.
Üç sezondur iki takım maç yapmıyor, adeta birbirlerini yok etmek
için gizli planlar üretiyor. Geçen sene Dolmabahçe'de Van Persie-
Tosic olayları yaşandı, ortalık seviye iktidarını kaybetmiş
demeçler ve sözlerle doldu. 2-2'nin rövanşına çıkacaktı takımlar
ama ilk maçta üç kırmızı çıkmıştı. Sahadakiler kendi işlerini
yapmak yerine, rakibini kışkırtıp, o dengesizlikten avantaj
sağlamanın peşine düşmüşlerdi. Kadıköy'de de avantajı eline almış
takımları, Beşiktaş'ın hızını kesip, oyunun kontrolü peşine
düşerken, korner attırmıyorlar Quaresma'ya. Pepe kırmızı görüyor,
artık oyun kolaya dönüşecek, yine atıyorlar ellerine geçeni. Bunun
adı tepki değil artık. Benzer olaylar başka statlarda yapıldığında
demek laf bırakmayanların, aynı tabloyu kendi sahalarına taşımakta
tereddüt etmemeleri gibi bir gariplik de var ortada. Pepe'nin
kartının ardından, her pozisyonda kendini yere atıp, hakemin
kararından başka bir kırmızı çıkarmaya çalışan Medel veya
Talisca'ya ne laf edelim. Kulübedeki rakip oyuncuları taciz etmeyi
kendilerine hak görenlere diyecek bir söz olabilir mi? Ne zaman bu
kadar düşman olduk. Neler söylendi ki bu oyunculara maç kazanmak
için kendi yeteneklerini bir kenara atıp, sinematografik
görüntülere yöneliyorlar ve bundan hiç çekinmiyorlar. Özet şudur;
Aykut Kocaman taktik planı, oyun konsantrasyonu ile Beşiktaş'ın
etkinliğini minimuma getirip, Pepe'nin dengesizliği ile de final
kapısını araladı. Valbuena hamlesi ile de kazanmanın peşine
düşmüştü. Şenol Güneş Lens ve Vida hamlesi ile takımının direncini
arttırıp, ofansif oyuncu sayısından da feragat etmeden tur için
riskleri aldı, oyuna baskıyı da getirdi. Kazanmak için her şey
yapılır fikri, artık oyunun önüne geçti. Hakemin yaralandığı
Galatasaray - Fenerbahçe maçında Cüneyt Çakır gitmedi soyunma
odasına. Mete Kalkavan Şenol Güneş'in yaralandığı dakikada gitti.
Hangisi doğruyu yaptı?