Her zaman planı savundum. Bu nedenle Aykut Kocaman ve Ersun
Yanal'ı eleştirirken, aynı zamanda da destekledik. Çünkü yol
haritaları var ve bunu paylaşmaktan da çekinmiyorlar. Kendi
"başarı" tariflerindeki mecburiyetlerin arkasında durup,
oyuncularından ne istediklerini belirtiyorlar.
Bu ne demektir?
Kadrodaki burnu büyüğün; "Hoca ile anlaşamıyoruz. Beni istemiyor"
mazeretini ortadan kaldırmak anlamına gelir. Çünkü futbol artık
matematik ile iç içe... Evet yeteneği ölçemezsiniz ama her maç veya
antrenman sonrasında oyuncunun önüne koyacağınız bir karne var.
Ersun Yanal, Ankara takımlarında yıldızını parlattığında "180 nabız
ile oynayan oyuncular" cümlesi önümüze geldi. O zamanlarda futbol
oyunu "yetenek" üstüne ölçülüyordu. Ve yine o zamanların oyuncuları
bugün hala "Atlet mi bunlar koşsunlar" diyerek, yeteneğe prim
tanınması gerektiği iddiasındalar.
180 nabza, yüksek eforla ve 22 kilometre hızın üstündeki koşularla
oynayan oyuncularda ulaşılır. Bu durum ya topu kapmak için yapılır,
ya da topa gitmek için. İki türlü de yararlı ve pozisyon için
yapıldığından, bu düzeye çıkmak için fizik güç olarak çok iyi
durumda olmanız gerekir.