Sezon öncesindeki en iddialı gövde gösterisiydi. Maçın özetinde
eski ezberlerin kalmadığını, Beşiktaş'ın da Konya'nın da geçen
sezondan farklı olduklarını söyleyerek başlayalım. Konya, taktik
kurgusunu Beşiktaş'ın yapamadıkları üstüne kurmuştu. Bozmaya
oynadılar ve bir hata beklediler. Mücadeleden vazgeçmeden, alanları
iyi kapatarak ve rakibi kaleye kontrollü getirmeden sürdürmek
istediler maçı. Uzun bir süre de başardılar.
Beşiktaş, eski kurgusunda sahaya çıktı ama sezondan kalan isteyen
oyunundan çok uzak kaldı. Temel neden iki taneydi: Bekleri hücuma
katılamadı. Gökhan Gönül ameliyat olmuş, Caner yedek kulübesinde
kalmıştı. Savunan bir takım karşısında gedik oluşturmak için
gereken iki şarttan da yoksun oynadılar.
Pozisyon bulamadılar ama fırsat yarattılar. Ama kazanmanın değil,
hep beraberliği sağlamanın sınırlarındaydılar. Bildiğimiz
Beşiktaş'tan çok uzak, garip bir şekilde aklın değil, paniğin
etkisinde oynuyorlardı. Uyum ile ilgili problemleri olmaması
gerekirdi, çünkü sahadaki yeni futbolcu sayısı "bir"di. Sadece
Pepe'yi listeye yazmıştı Şenol Hoca.
Dolayısı ile Beşiktaş'ta bırakın yeni şeyler aramayı, eskiyi bile
bulamaz haldeydik. Bırakın form durumunu, performans analizini,
Beşiktaş'ı en üste taşıyan en önemli faktör , "isteyen-arayan" oyun
ortada yok.