Maçı zor hale getiren, her hamleyi çözümsüz yapan neydi? Serkan
Çınar'ın tabelada beraberlik yazarken vermediği penaltı mı, devre
arasından çıkan takımın konsantrasyon eksikliği mi, Adanaspor'u
küçümsemek mi veya rakibin "çetin ceviz" olmaya karar vermesi mi?
İlk yarıda bu kadar kopuk oynayan, daha doğrusu ne oynadığı belli
olmayan Fenerbahçe'ye, iki net ceza golü attı Adanaspor. Gollerin
gelişinde topun Fenerbahçeli oyuncularda olması da ayrı bir
ironi.
Lens üstünden hareket etmek, gol yollarındaki tek çarenin sert
markajda tıkanmasıyla pozisyonsuzluğu da getirdi beraberinde...
Bu durumlarda teknik adamın oyunu ve oyuncuyu yorumlaması
gerekir.
Volkan Şen ve Kjaer sakat, Moussa Sow milli takımında, Van Persie
yedek kulübesinde.
Devrenin sonlarında da Mehmet Topal sakatlanıp çıkıyor. İlk on
birin beş oyuncusundan da mahrum aslında sahaya çıkan takım.
Aslında Adanaspor için bundan daha iyi bir fırsat da yoktu ve bunu
değerlendirmek adına iyi organize oldular.
Topal'ın sakatlanmasındaki hamle Karavaiev oldu. Takımı ve
Kadıköy'ü daha iyi bilen seçenekler olmasına rağmen Advocaat, risk
almayı seçti. Aatif'a katlanması, Salih ve Van Persie kararları
için de çok bekledi.
Sezonun bilinen gerçeği; orta saha yavanlığının böylesine sıkışan
oyunlarda çözüm üretemediği. Lens'in sihirli ayaklarıyla sorunları
çözüyorlardı, bu kez o da olmadı. Liderin kazandığı haftada, lig
sonuncusunu kendi sahanda yenememek büyük kayıp. Kayserispor'a da
puan kaptırıldığı hatırlanınca, şampiyonluk iddiasının bıçak
sırtında gezmesi kadar normal bir şey yok.