İkinci deplasmanda yine üç puan kaybı var. Şartlarını yeni yeni
oturtmaya kalkarken, ilk 11'den iki önemli oyuncusunu kaybederek
çıkan bir Fenerbahçe var, doğrudur. Ama iki önemli transferini de
(Silimani - Ayew) oynattılar.
Cocu'nun gelişi, yeni bir sistem ve oyun tarzı yaratmak
üzerineydi.
Hakkını yemeyelim, bunun için de uğraşıyor. Tek ön liberoya dönüp,
son şampiyonluğun geldiği 4-1-4- 1 ile de oyuncu grubunun çok
alışık olmadığı bir dizilişle çıktı sahaya.
Sadece deplasman zorluğu yok karşılarında; birlikte maç oynama
alışkanlığı olmayan, birbirlerini tanımayan futbolcuların, onları
da yeterince bilmeyen hocanın yönetiminde sahaya çıkması var.
Yine de, Göztepe'ye pozisyon vermeden sürdürdükleri maçta, Halil'in
müthiş şutu filelerle buluştuğunda, hep birlikte isyan ettiler. İyi
oynamıyorlardı ama bu kadarını da hak etmemişlerdi.
"Doğru" oyundan, "iyi futbola" dönüşüm isteyen bir Fenerbahçe
taraftarı var. O yüzden bu yenilgilere veya olabilecek diğer puan
kayıplarına ağızlarını açmaya hakları yok. Geçen sezon da Isla bu
kadar yanlış yapıyordu, Dirar top kaybediyordu veya Hasan Ali
acemilikler içindeydi. Oyun ve oyuncu kalitesinin paralel olduğunu
anlamayanlar tarafından, "doğru oyun" önemsizmiş gibi
gösterildi.
***
Devamı nasıl olacak?
Bu oyuncuların birlikte oynamaya ve birbirini destekleyerek
gelişmeye ihtiyacı var. İlk Benfica maçından beri ciddi form
problemi yaşanıyor.
Parlayan, farklı olan tek oyuncu yok.
Golleri "forvet" olarak anılanlar değil, Topal, Alper veya Eljif
kaçırdı.
Ali Koç, taraftarının baskısıyla bir seçim yaptı; kazanan takımı
değil, daha önde oynayanını istedi.
Bunu yapmak için kadrosu da yeterli değildi, transfer yapması da
imkansızdı.
Ama söyledikleriyle yaptıkları birbirine paralel ve bu yöne doğru
fikir alan hamleleri var. Sırf bu nedenle; tüm Fenerbahçeliler
sabredecek ve destekleyecekler.
Önceden söylediğimiz gibi; başka takımı tutacak halleri yok.
...