Derbi geldi, çattı. Herkesin ağzında 8 puanlık fark var.
"11'e çıkarsa Fenerbahçe lige havlu atar" söylemleri de var.
Oynanmadan maçı Galatasaray'ın hanesine yazdılar. Bu bir...
İkinci sohbet klasik; "Fenerbahçe'yi yarışın dışına itmezler. Bu
yüzden hakem konusunda endişeliyiz"...
Bu iki...
Geçmişte de çokça duyduğumuz, "korkunun ecele faydası yok"
çığırışlarıdır bunlar. Sanmayın sadece G.Saray cephesinde
söyleniyor. Öteki takımların taraftarlarınca da söylenmişliği
çoktur.
Paçayı kurtarma bestesi Hep aynı yerde duruyoruz. Maç gününe kadar
medya üstünde başka bir karşılaşma oynanır. Takımına, oyuncusuna
güvenemeyen, hakemi-rakibi baskı altına alarak kendine bir avantaj
çıkarmaya çalışıyor. 90 dakika bittiğinde de ikinci şarkı başlar.
Bu da paçayı kurtarma bestesidir.
Şimdi doğrulara gelelim... Bu haftadan sonra takımlar 25 maç daha
yapacaklar. Yani; yenen sadece avantaj sağlar, kaybedenin hızı
kesilir. Hiçbir şey bitmez, hatta yeniden bile başlayabilir.
G.Saray fikstür avantajını çok iyi değerlendirdi, zor maçlar
öncesinde kredi sağladı. Sonrasında ne olacağını göreceğiz
birlikte.
F.Bahçe zor maçlarını tamamlayacak.
Kayıpları oldu ama önünde telafi periyodu var. Sonuç üstünden baskı
altına girdiği anda, oyuna gelir. Fenerbahçe taraftarının kırılgan
hevesini devreye sokmak için ortam hazırlanıyor.
İyi ile daha iyi oynuyor "İzin vermezler" görüşüne, "8 puan farkı
nasıl yaptılar?" diye sorun. Düzen aynı, hakemler aynı.
Birileri bir şey yapmak istese, buna da izin vermezler beyim. Bırak
bu eski şarkıyı, oyuncunu iyi çalıştır.
Her şey bir tarafa, geçen sezon iki takım da hiç iddiaları olmadığı
bir sezonda, yine en büyük, en heyecanlı maçı oynadılar.
Fenerbahçe ile Galatasaray karşılaşıyorsa, sonuçta ne olacağına
bakılmaz; Türk sporunun iki lokomotifi müthiş gösterilerini
yaparlar, Türkiye'de zamanı 90 dakika için durdururlar.
Son maç için yorum yaparken kötü (Fenerbahçe) ile...