Milli maç sonrası, Avrupa haftası öncesi yorgun gelenler ile
yorulmaması gerekenler arasından bir seçim yaparak, kazanma
planları oluşturma gibi bir matematik problemi vardı Şenol
Güneş'in. Sadece iki rotasyon (Jeremain Lens - Adem Ljajic) ile
Ryan Babel'i koruyup, oyun düzeninden minimum tavizin peşine düştü.
Devre bittiğinde tek isabetli şutu vardı Beşiktaş'ın.
Malatyaspor'un teknik patronu Erol Bulut rakibi yüksek oynamaya
zorlayarak, pas takımının en önemli silahını elinden aldı. Çok
deneyen ama bir türlü istediğini bulamayan düzende, Ricardo
Quaresma'nın bireyselliği ile tehlikeler geldi.
52'deki korner golü, yine Querasma kornerinden gelen Adem Ljajic
şutu dışında rakip direnci pes ettirecek netliği de bulamadı
Beşiktaş. Bunun yanında rakibe de bir frikik dışında heyecan
yaşattırmadı.
60'a kadar orta sahaya, dolayısı ile oyuna hükmeden bu kadronun
sonrasında "nefes" problemleri yaşaması da ilginç. Vida - Pepe
ikilisinin müthiş ustalığı ve tecrübesiyle, Malatya'nın gol
çabalarını bir huninin içine çekip kolayca, erittiler. Tecrübeli
oyuncuların fark yaratan yetenekleriyle de kazanmayı bildiler.
Beşiktaş haftaya Fenerbahçe derbisine çıkacakken, Gary Medel'i
kaybetti. İkinci sarı kartın doğru bir yorum olmadığını
düşünüyorum. Medel bütün yamaları diken terzisiydi Beşiktaş'ın.
Yine de Dolmabahçe'nin ruhunda, eksik kalmanın problemlerini
çözdüler. Ama deplasman maçları ve özellikle son 30 dakikalar,
Beşiktaşlılar için zor geçecek.